Haydi maça!..

Fenerbahçe'nin pazar günü Galatasaray'a 1-0 yenilerek liderlikten düşmesi bazı futbol ulemalarının (!) yine desteksiz atış yaparak sarı-lacivertli futbolculara saldırmalarına neden oldu. Futbol topunu bomba sanıp hayatlarında ayak sürmemiş olanlar bile "Fenerbahçe kadrosu güçlü değil. İyi futbol oynamıyor. Başarıları tesadüf'' gibi saçma şeyler yazıp, üstün (!) bilgilerini sergilemeye başladılar. İnsanda akıl ve izan yoksa biraz utanma olur. Son 5 yılda 4 defa şampiyon olmuş, bu sene Avrupa'da Şampiyonlar Ligi yarı final kapısına dayanmış, İnter'i, PSV'yi, CSKA'yı, Sevilla'yı ve Chelsea'yi sahasında yenmiş, iki seneden beri hakem kararlarıyla kupada kaybettiği 3 maç dışında bütün derbilerini kazanmış bir takımı yermek; hele maçların çoğunu aleyhlerine verilmeyen penaltılar, ofsayttan attıkları goller ve kaleci ikramlarıyla kazanmış takımlarla kıyaslamak ne derece doğrudur? Bitmedi... Avrupa'da köy takımlarından 5 gol yiyerek evine dönmüşleri övmek, futbol bilgilerini (!) açıkça ortaya koyuyor.
Zavallılara yakışır...
Geçen pazara gelelim. Volkan'ın Nonda'ya ikram ettiği golü bir kenara koyarsak, kötü oyununa rağmen Fenerbahçe'nin istatistiklere göre her bakımdan rakibinden üstün olduğunu, Alex ve Kezman'la kaçırdığı pozisyonlar nedeniyle gol atamadığı için maçtan yenik ayrıldığını herkes gördü. Sahada rakibinden 10 fazla faul yaparak sertlik ve mücadelesini sürdüren ve taraftar desteğine rağmen ancak iki pozisyon üretebilen bir takımı göklere çıkarmak ancak futbol bilgisinden yoksun zavallılara yakışır. Futbol her şeye gebedir. Lig henüz bitmedi. Erken şampiyonluk türküsü söyleyenler Allah'ın tokadını yemişlerdir. Her şey 2 hafta sonra ortaya çıkacak. Bu nedenle Fenerbahçe taraftarı pazar günü bu yıl takımının kendi sahasında oynayacağı son maçta stadı doldurmalı, onları desteklemeli ve en azından Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmeleri için gerekli puanları almalarına yardımcı olmalıdır.