Çekirge yine zıpladı

Bu Dünya Kupası'nda ikinci tur maçlarının ortak bir senaryosu var. Favori gösterilmeyen takım, enerjisiyle, taktiksel dizilişiyle rakibine kök söktürüyor. Güçlü takıma alan bırakmıyorlar ve mümkünse gol pozisyonu üretiyorlar.
Bazıları Cezayir gibi, Şili gibi işin hücum yönünde de başarılı oldu. İsviçre ise daha çok savunmada gösterdiği dirençle Arjantin'i ve en büyük silahı Messi'yi uzun süre etkisiz kıldı.
İsviçre grup maçlarında orta sahada gerekli sertliği göstermememişti.
Bu kez Gökhan ve Behrami, defansif anlamda daha disiplinliydi. Böyle olunca zaten fazlaca Messi'ye bağlı olan Arjantin için pozisyon üretmek zorlaştı. İsviçre ilk yarıda Xhaka ile bulduğu fırsatı gol yapabilse maçın senaryosu farklı yazılacaktı.

Messi'den nefis pas
İkinci yarı ilerledikçe İsviçre daha fazla geriye yaslanmaya ve topu ileri taşıyamamaya başladı. Arjantin baskısı da 60'tan sonra iyice bunalmaya başladı.
Ama Di Maria, Lavezzi gibi oyuncular yeteneklerini evde bırakmış gibiydi.
Nitekim Arjantin'de ilk oyundan alınan Lavezzi oldu.
İsviçre iyice kendi ceza alanı çevresine kümelendi.
Uzatmalarda ise İsviçre yeniden enerji bulmuş gibiydi. Ama tam işler penaltıya gidiyor, hatta Arjantin bile buna razı derken Messi sahneye çıktı. Di Maria'ya verdiği pas, İsviçre'nin tüm şevkini kırdı.
Bundan sonra Arjantin böyle oynayarak nereye varabilir?
Sonradan fark ettim ki tüm favoriler için aynı soruyu soruyorum.
Bu açıdan da acayip bu Dünya Kupası.