Kör döğüşü
Galiba bazen kendi ürünlerimizi fazlasıyla şişiriyoruz.
Dün akşam izlediğimiz Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, bir futbol şovundan çok iki takımın futbolcularının, en azından büyük çoğunluğunun, maçı nasıl çirkinleştirebileceklerini Türkiye'ye gösterdikleri bir oyun oldu.
Tekmeden, abartılı tartışmalara hatta vurulmuş gibi kendilerini yere atanlara kadar her türlü garabeti izledik. Böyle bir maçı dünyaya nasıl pazarlarız?
Eminim bu terbiyesizlikleri kahramanlık kategorisine sokanlar olacaktır. Onlar kahramansa Metin Oktay'a ne diyeceğiz?
Lefter'e ne diyeceğiz?
Fener, Alper'i aradı
Bu sevimsiz girizgahtan sonra maça gelelim. Galatasaray ne kadar agresif başladıysa oyuna Fenerbahçe o kadar etkisizdi.
Sneijder'in klas golündeki organizasyona maç boyu az rastladık.
Galatasaray önde daha fazla bulunurken Fenerbahçe bence sakat olan Alper'in bu bölümde aradı. Topu ileriye sadece Emenike'nin ile taşımak zorunda kalınca Galatasaray savunmasının işini kolaylaştırdılar.
Mancini'nin Drogba kumarı takıma moral verme anlamında tuttu.
Emre'nin atılmasından sonra Fenerbahçe'nin uzun süre önde klasik üçlüsüyle devam etmesi tartışılır bir karardı. Belki 55-60 gibi bir değişiklik Fenerbahçe'nin yorulmadan oyunda kalabilmesine yardımcı olacaktı.
Rakibinden daha organize göründü Galatasaray. Ama oynanan futbol önümüzdeki haftalar için bir umut ışığı gösteriyor mu? Bunu da bilmek olanaksız.
Çünkü haftaya deplasmana gidecekler. Fenerbahçe açısından bakıldığında yenilgi hakları vardı. Ama böyle oynamaya hakları var mıydı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.