Sneijder'in dönüşü
Maçtan önce Mancini, "Sneijder'in 90 dakikalık kondisyonu yok. 60-
65 dakika yararlanabilirim" diyordu.
Üçlü savunmanın önüne takımı kuran İtalyan teknik adamın planlarını olumlu yönde değiştiren kar oldu.
Yarım saatin ardından durdurulan maçın kalanı ikinci güne devrolunca Sneijder, maçın neredeyse tamamını oynadı. Oynamakta kalmadı Kopenhag yenilgisiyle yazılmaya başlanan senaryoyu baştan aşağı değiştiren adam oldu.
Hem de 86'ncı dakikada. Galatasaray, 30 dakika dengede giden oyunun ikinci perdesine pek de istediği gibi başlayamadı.
1 gün önceden (aslında çok ama çok önceden) SOS veren sol kanadından pozisyon verdi. Önceki gün Llorente dün de Tevez fırsat yakaladı.
Torino'da atılan gol...
Ama ikinci yarıya inanmış ve doğru oynayan bir Galatasaray başladı, Selçuk ve Sneijder gibi iki futbol aklı, Drogba ile birleşti.
Drogba'nın vuruşunda kalede Buffon'un oluşu şanssızlıktı.
Fiziksel mücadelede Umut daha önce oyuna girebilir miydi?
Kazanınca bu soru artık sorulmayabilir.
Maçın ikinci yarısında iki takım da birbirlerinden çok zeminle mücadele etti. Bu durumda oyun zekası fazlasıyla ön plana çıktı.
Bence Juve, Pirlo'yu asıl bu noktada aradı. Pogba'nın tecrübesi, bu maçı döndürmeye yetmedi.
70'ten sonra Juve toparlandı ama onlar da fazlasıyla 0-0'a konsantre olmuştu. Bunun cezasını maçın sonunda çektiler.
Galatasaray iyi oynadığı ikinci yarı başında bulamadığı golü maçın sonunda buldu. Topu Sneijder'a indiren ilk maçın sonunda Umut'u besleyen Drogba'ydı.
Bence turun ilk habercisi Torino'da atılan o goldü.
Son cümle. İkinci turu geçmek için sol bek şart.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.