Fark kaçtı

Roberto Carlos, futbol tarihinin en çok hücumu düşünen savunma oyuncularından biriydi.
Onun çalıştırdığı Sivasspor'un da aynı düşünce içinde olması hiç de sürpriz değil.
Galatasaray karşısında da bu felsefeyi benimseyeceklerini tahmin etmek zor değildi.
Roberto Mancini de Sivasspor'un ne yapacağını biliyordu.
Geride bekleyerek Didier Drogba'nın yokluğunda daha istediği pozisyonda oynayan Burak'la gol bulmayı istiyordu.
İşler istediği gibi başladı.
Öne geçen Galatasaray'ın hesaplarını bozan Dany'nin gördüğü kırmızı kart oldu.
Galatasaray özellikle kendisi ol tarafından açık vermeye başladı.
Kısa sürede boşlukları değerlendiren Sivasspor beraberliği buldu.
Hatta galibiyete yakın göründü.

Savunma çok kötü
Ne var ki Sivas adına bir anda değişti maç.
Önce penaltı golü ardından Ümit'in gördüğü kırmızı maçın kontrolünü Galatasaray'a kaptırdı.
Galatasaray, karşılaşmanın ikinci yarısında tamamen üstündü.
Peş peşe pozisyonlar geldi.
Burak, Umut, Aydın kaçırdıkları gollerle farkı bulma şanslarını kullanamadı.
Bu nedenle Galatasaray, bu oyun üstünlüğüne rağmen maçın son bölümünü kelle koltukta geçirdi.
Drogba penaltıyı kaçırdı ama rakibinin 8 kişi kalmasını sağladı.
Galatasaray'ın takım savunmasının zaafiyetini ve sol kanadın hassasiyetini dikkatle incelemesi gerek. Real Madrid önünde böyle bir takım savunması felaket getirir.