Nereden nereye?
İlk yarıyı seyredenler için maçın devamının böyle gelişeceğini tahmin etmek kolay değildi.
Polonya, seyircinin coşkusu ve Dortmund'un harika üçlüsünün (Pisczek, Kuba, Lewandowski) enerjisiyle Yunan kalesini ablukaya almıştı.
Yunan takımı neredeyse tüm gol şansını Ninis'in bire birlerine ve Gekas'ın koşularına bırakmıştı.
Lewandowski harika bir gol atmış, Yunanistan'ın bir savunmacısı sakatlanıp çıkmış diğeri tartışılacak iki sarıyla atılmıştı. Yani ikinci yarı öncesinde tüm ibreler Polonya'yı gösteriyordu.
Yunanistan Teknik Direktörü Fernando Santos, ortamı karıştıracak ve Polonya savunmasına ters gelecek Salpingidis'i oyuna sürdü. Yunanistan 10 kişiyle topa daha fazla hükmetmeye başladı. Polonya durmuştu.
Rakip kaleye gidemiyorlardı.
Bunun cezasını hemen ödetti Yunanistan.
Polonya Teknik Direktörü Smuda olanları sadece izliyordu.
Santos, hamle üzerine hamle yaparken Smuda oyuncu sokma konusunda aceleci davranmıyordu. İşte tam bu sırada yine ortaya Salpingidis çıktı. Hem Sczeszny'yi attırdı hem de penaltı yaptırdı. Karagounis belki de tur için önemli bir fırsatı kullanamadı.
Portekizli teknik adamların analiz yeteneği hep iyidir.
Santos dün bunu bir daha kanıtladı.
Umutsuz vakayı ne hallere getirdi!
Polonya ise herhalde bu fırsatı nasıl kaçırdığını sorgulamalı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.