Arena'da 7 puan
Adına ister play-off deyin ister Süper Final, bu sistem futbolcuları yıpratıyor. Oynanan ekstra 6 maçın büyük takımların arasında olması sadece fiziksel değil mental odaklanmayı da en üst noktaya çıkarıyor ve futbolun kalitesi de düşüyor.
Dün geceki derbide en azından bu durumu daha da zorlaştıracak bir "Yenilirsek kıyamet kopar" gerilimi yoktu.
Maçın başında işini sağlama almak isteyen taraftı Galatasaray.
Rakibinin Fener galibiyetinin moraliyle gelmesi ve sarı-kırmızılıların Süper Final'de kendi sahasında 5 puan kaybetmiş olması stres kaynağıydı. Tabii Fatih hocanın olmayışı da. Ama erken golle birlikte maç tamamen Galatasaray'ın kontrolüne geçti.
Konya Ovası'na yakın!
İlk yarıda işler hep ev sahibinin istediği gibi gitti. Necati'nin yerinde Baros'un varlığı bir anlamda yakalanacak pozisyonların gol olması demekti. Fakat işin ilginç yanı Galatasaray'ın ikinci golünü Beşiktaş'ın santrforu attı.
İkinci yarıya Tayfur Havutçu neredeyse orta sahayı boş bırakan değişikliklerle girdi. Mustafa ve Holosko sahadaydı. Bu durumda Beşiktaş'ın gol bulması gerekiyordu. Ama gol olmadıkça G.Saray'ın arkada bulduğu boşluklar Konya Ovası'na yakın genişlikteydi. Ama bu genişlikleri kullanamadılar ve Beşiktaş'a belki de kendilerinin bile beklemediği bir imkan sundular.
Holosko'nun performansının altını çizmek gerek. Galatasaray, Süper Final'de evinde 7 puan kaybetti ve finali hazırladı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.