İki mağlubiyet Buruk’un eseri
Galatasaray son 5 maçta 3 mağlubiyet aldı. Hatay deplasmanında ligdeki galibiyet serisi sona erdi. Bir düşüş mü söz konusu? Sezonu erken açmanın yarattığı yorgunluk travmasını bence Galatasaray sadece Hatayspor maçında yaşadı. Gövdeli kadro, İstanbul'da Bayern'e karşı 70 dakika müthiş oynadı. Alman takımı, kendi liginin dışında bu zamana kadar hiçbir Avrupa takımından yemediği kadar baskı yedi. Münih'te 80 dakika rakibiyle kafa kafaya oynayan bir deplasman takımı için gereken pozisyonları üreten bir takım vardı sahada... Bayern'e karşı yaşanan iki yenilgi, kulübe yönetiminin, zaafının eseridir. Ben bunu, Okan Buruk'un kendisine sunulan Ziyech, Zaha, Tete gibi şöhretli oyuncuların baskısı altında kalmasına bağlıyorum. Çünkü Zaha ve Ziyech, Galatasaray'ın geçen sene yakaladığı şampiyonluk ruhuna ve takım oyununa katkı sağlamadılar. Sadece gol atmak marifet değil, takıma da destek vermek şart... Örneğin; Mertens, Galatasaray'ın saha içindeki gülen yüzü ve enerji deposuydu. Arkadaşlarını motive etti, hata yapanın sırtını sıvazladı. Kendi attığı gollerin dışında hangi takım arkadaşı gol attıysa, onu sevinçle kucaklayan hep Belçikalı yıldız oldu. İcardi tribünleri ateşledi. Mütevazı davrandı. Hatta bir Kasımpaşa maçında kendisine gol pası veren Kerem'i sırtında taşıdı. Okan hoca maalesef yıldız oyuncuların baskısı altında kaldığı için şampiyonluk yaşamış oyunculara sırtını dönmek zorunda kaldı. Kerem solda oynarken golleri ve asistleriyle ön plana çıkarken İcardi'nin de en büyük pas destekçisiydi. Ortaya geçince hem İcardi bu paslardan mahrum kaldı hem de Kerem yerini yadırgadı ve etkisiz oldu.
Okan Buruk 'değişikliklerde geç kaldığı' gerekçesiyle eleştiriliyor. Katılıyor musunuz? Yüzde yüz katılıyorum. Kazımcan'a güvenmesi hataydı. İlk Bayern ve Hatay maçında golle sonuçlanan hatalar yaptı. Almanya'daki Münih maçında Zaha, Ziyech gibi oyuncuları çok daha erken oyundan almalıydı. İstanbul'daki Bayern maçında başta Kazımcan olmak üzere dili dışarı çıkan oyunculara müdahale etmekte geç kaldı. Ama en büyük takıntısı, Abdülkerim'i sol beke itip, Nelsson'u sol stoper, Sanchez'i sağ stopere çekmekti. Bu savunmanın tüm dengesini altüst etti. Özellikle ikinci Bayern maçında Nelsson ikinci golün neredeyse hazırlayıcısı oldu. Şimdi Okan Buruk hızla kendi ayarlarına geri dönmeli.... Şampiyonluk yaşadığı teknik adamlık modunu açmalı... Ben 'Zaha'yı Ziyech'i, Tete'yi kafasından silsin' demiyorum ama şampiyonluk yaşamış oyunculara da fırsatı tekrar tanımalı, Kerem'i solda oynatmalı. Mertens'i forvet arkasına çekmeli. Sağ tarafta saman alevi gibi parlasa da Tete ve Barış'ı ortaklaşa kullanmalı. Özellikle hala süre alamayan Ndombele konusunda da kararı vermeli... Hazır oluncaya kadar yedek kulübesine bile almamalı... Galatasaray'ın şampiyonluktaki şifresi; Muslera, Nelsson, Abdülkerim, Torreira, Mertens ve İcardi'ydi. Boey ve Kerem, Barış ve şimdi Beşiktaş'ta oynayan Rashica bu kadroya çalışkanlıklarıyla ve skora yaptıkları katkılarla destek oldu. Şimdi lider olmak önemli değil... Sezonu lider bitirmek önemli... Okan hoca kararlarında özgür davranır, yıldız oyuncuların baskısından kurtulur, şampiyonluk ayarlarına dönerse Galatasaray yine şahlanır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.