3 puan iyi ama...
Fatih Terim'in gitmek isteyen bir oyuncu için düşüncesi şöyledir: "Galatasaray'da oynamak istemeyeni asla tutmam.
Florya'daki çalışma odasının kapısını çalması yeterlidir..." Eğer Ndiaye kendi ayrılmak istiyorsa Terim "Güle güle" der.. Ama yönetimin hedefi sıcak para yaratmak için satmak ise Ndiaye'nin yokluğu sıkıntı yaratır. Çünkü Senegalli yıldız, Galatasaray'ın orta alanında 'enerji santrali' görevini yapıyor, mücadeleden yılmıyor, çok koşuyor ve dikine hücumlara katkı sağlıyor. Mevcut kadrodan koşu kalitesi olarak Tolga Ciğerci ön plana çıkar ancak Ndiaye'nin diğer özelliklerini üstlenemez. Üstelik uzun sakatlıklar yaşayan Tolga'nın ayrıca 'sakar' bir oyuncu olduğunu hatırlatırım.
Efsane başkan Faruk Süren döneminde de ekonomik zorluklar yaşanmış İlie ve Filipescu zorunlu satılmıştı ama kadroda bu iki oyuncunun yerlerini dolduracak yerli oyuncular vardı.
Kilidi Feghouli açtı
?Osmanlıspor gibi kapanan ve kontrayı kovalayan takımlara karşı hem etkili hücum etmek hem de geniş alan bırakmamak ancak tüm takımın yardımlaşmasıyla gerçekleşir. Galatasaray hücumda etkili, savunmada az hatalıydı.
Osmanlı'nın orta alanı kalabalık tutması, Aminu ile Serdar'ın çabuklukları Galatasaray'ın oyunu tamamen rakip kaleye yıkmasını engelledi. Etkili ataklara imza atan Rodrigues'in sağdan getirdiği ve 'alın golü atın' şeklinde ortaladığı topları Tolga ve Feghouli gol yapsaydı Galatasaray ilk yarıda sıkıntı yaşamazdı.
Osmanlı kilidini Feghouli attığı golle açarken Yasin'in ortası ile Eren'in topu kafayla Feghouli'nin önüne yumuşatması mükemmeldi.
Çok koşmasına rağmen Selçuk kritik top kayıpları yapınca Terim doğru bir hamleyle ikinci yarı oyuna top tutması ve etkili pas yapması için Belhanda'yı aldı. Ben yine de etkisiz Yasin'i değiştirmeyi tercih eder, Gomis'i alırdım.
Ayrıca Belhanda koşu kalitesi ve yardımlaşma anlamında zayıf kaldı.
Galatasaray kritik bir üç puan aldı ama oyun olarak göz okşamadı ve rakibe ciddi pozisyonlar sundu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.