Gerçek bu!
Artık sıradan bir takım haline gelen Galatasaray'ın yenilgisine herkes alıştı. Ola ki Galatasaray bu maçtan üç puanla çıksaydı, herkes "Sürprize bakın, Galatasaray Beşiktaş'ı yendi" diyecekti. Maçtan sonra herkes diyor ki, "Oyunun hakimiyeti Galatasaray'da idi. Pozisyon buldu şansı yoktu, gol atamadı." Beyler, hiç kimse Beşiktaş'ın akıllı ve kontrollü oyunundan bahsetmiyor. Kartal, Galatasaray'ı kendi sahasında kabul etti. Akıllı oynadı. Kalabalık defansla topları kesti ve kontra ile Galatasaray sahasına gitti geldi. İşte böyle bir pozisyonda Holosko'nun süratli çıkışına Ali Turan önce yetişemedi, yetiştiğinde de penaltıyı yaptı. Galatasaray'da ise kaçan ciddi pozisyonlar vardı. Pino santrfor değildi ama, iki defa eline geçen gol şansını kullanamadı. İlk yarının görüntüsü buydu.
Hatalı transferin sonu
İkinci yarı başlarken Mehmet Batdal oyuna girdi. Sabri beke geçti. Ali Turan çıktı. Hagi daha sonra Servet'i oyundan aldı, Barış'ı soktu. Anlayacağınız girenleri değil ısınma hareketleri yapan Baros'u istiyordu. Nihayet o da istek üzerine Elano'nun yerine oyuna girdi. Oyundaki mücadele bu yarıda da sürdü. Galatasaray gol kaçırdı. Ama Beşiktaş durumu 1-0'dan Nobre ile 2-0'a getirdi. Kewell'ın attığı gol işe yaramadı.
POLAT YÖNETİMİNE: Hatalı transferleriniz, inatla almadığınız bir kaleci, bir orta saha, bir de gerçek santrfor yüzünden Galatasaray bu hale geldi.
FUTBOLCULARA: Bundan sonra, yaptıklarınızdan değil, yapmadıklarınızdan sorumlu olacaksınız. Bu hale düşmüş bir Galatasaray'ın, düzlüğe çıkması yolunda rol almayanlar, problemin bir parçası olacaklardır. Gelecek onlar için "gidiş bileti" ile sona erecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.