G.Saray kaça satılır?
Türk Telekom Arena'nın açılışından geriye kalan bir başka olay da Ali Sami Yen'in ismi ve resminin hiçbir yerde yer almamasıydı. İnan Kıraç'ın son anda yaptığı tüzük uyarısı ile stadın isminin başına "Ali Sami Yen Spor Kompleksi" ibaresi eklendi.
Galatasaray Adası, Suada olurken, 'gık' diyen çıkmadı.
Özhan Canaydın, 10 yıllığına sattı Galatasaray Adası ismini... Adnan Polat da Ali Sami Yen'in adını sattı. Bunların hepsi aynı kafada... Lafa geldi mi 'Galatasaray gelenekleri, Galatasaray görenekleri... Okuldan gelen terbiye, batıya açılan kapı...' Ondan sonra Galatasaray'ın bütün kutsal değerlerini satacaksın!.. Bugün 'Galatasaray Adası' diyen var mı!
İş Sanat'ta 'Bedri Rahmi' gecesinde, şiirler dinliyorum.
Telefonuma mesaj geldi. Galatasaraylı muhaliflerden biri... Adını söylemiyorum, Adnan Polat ihraç etmeye kalkar. Galatasaraylı muhaliflerden biri; iktidar kanadı değil... "Hıncal ağabey, muhalifler olarak Suada'da toplandık" diyor mesajında!.. Muhalif adam dahi artık Suada'yı benimsemiş!.. 'Galatasaray Adası'nda toplandık' demiyor. "Suada'da toplandık" diyor. Böyle bir ayıp olur mu? 'Galatasaray' adı kaça satılır; 'Galatasaray' adının değeri nedir?
ARABANI NEREYE BIRAKTIN!
Hadi bakalım; Koç, Galatasaray Lisesi'ni satın alsın da adını değiştirsin!.. Galatasaray Lisesi'ni, Koç Lisesi yapsın bakalım, oluyor mu? Yer yerinden oynar... 'Ben orayı alacağım, yerine dünyanın en modern, en muhteşem binasını yapacağım' dese kime kabul ettirebilir. Yüzlerce yıllık gelenek para ile değişilir mi?
Suada, Türk Telekom Arena!..
Efendim kompleksin adı; Ali Sami Yen'miş!.. Çevir kazı yanmasın. Herhangi bir yerde, bir şey gördünüz mü; 'Ali Sami Yen Kompleksi' diye...
Davetiyeler dahil, hiçbir yerde yoktu.
Diyelim ki var. O komplekste stadyumdan başka ne var; Bir stadyum, bir de otopark. Ali Sami Yen Otopark'ı!..
Çünkü Mustafa Sarıgül'ünprojesinde, spor salonu vardı, orada yüzme havuzu vardı, orada tenis kortları vardı, orada antrenman sahaları vardı. Orası gerçekten bir spor kompleksiydi.
O zaman dahi stadyumun adı Ali Sami Yen kalmalıydı.
Türk Telekom Arena Kompleksi olur, stadın ismi Ali Sami Yen olarak kalırdı. 'Ali Sami Yen Kompleksi' dediğin zaman, stadyumun yanında başka tesisler de var, Ali Sami Yen Spor Kompleksi, Türk Telekom Arena Stadyumu, Yalçın Granit Basketbol Salonu, Yılmaz Özüak Yüzme Havuzu, Metin Oktay Altyapı Tesisleri, neyse... O zaman Ali Sami Yen bunları kapsayan bir isim olur. Ama bugün stadyumdan başka bir tek otopark var orada... Alay eder gibi; 'Ali Sami Yen Otoparkı!..' - Hıncal ağabey arabanı nereye bıraktın?
- Ali Sami Yen'e!..
YAPMACIK BİR DOSTLUK
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da açılışa katılmayanlar arasındaydı. Basında 'Şartlı davet edilmesi' nedeniyle Arena'ya gitmediği şeklinde haberler çıktı. Polat ile bu kadar arası iyiyken Yıldırım'ın katılmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aziz Yıldırım'ın tavrı, Adnan Polat'ın sergilemeye çalıştığı 'başkanlar arası dostluğun' ne kadar yapmacık, ne kadar sahte olduğunu ortaya koydu. Burada bütün dostluk gösterileri tek taraflı. Adnan Polat'tan efendisine...
Efendinin tek dostluk görüntüsü yok.
Adnan Polat, Aziz Yıldırım'a Arena'yı gezdiriyor 'Hayırlı olsun' demez mi insan!.. "Benim burası hakkındaki görüşlerimi herkes biliyor" dedi!
Sapanca'da, Türkiye Kürek Şampiyonası'nda başından sonuna beraberdiler. Son yarışı Galatasaray kazanıp, Türkiye Şampiyonu olunca, Aziz Yıldırım kaldı mı törene!..
Tersi olsaydı!.. Adnan koşar, bir de Fenerlilere madalya takardı. Olay baştan sona böyle...
KADIKÖY'DE ISLIK OLUR MU?
Aziz Yıldırım cin gibi adam... Adnan Polat kırmızı halı döşeseydi, Arena'dan Samandıra'ya kırmızı halı döşeseydi Aziz Yıldırım yine gelmezdi. Aziz Yıldırım cin gibi, biliyor ki Adnan Polat'ın bütün çabalarına rağmen, o stadyuma girdiği andan itibaren protesto edilecek ve gecenin kahramanı olacak.
Gelseydi Adnan'ı kurtaracaktı. Çünkü o zaman Başbakan ıslıklanmayacaktı. O içeride birikenler Aziz Yıldırım'a yönelecekti. Başbakan da 'Çok ayıp ediyorlar' diyecekti ama oturmaya da devam edecekti. Esas hedef ortadan kalktı. Tali hedef aranıyordu, etrafta coşturacak bir program da yok...
Hem gelmemesinin kabahatini Adnan Polat'a yükledi hem de gelmeyerek Adnan'ın başının belaya girmesine sebep oldu. Cin!.. Aziz Yıldırım cin... Adnan Polat, Aziz Yıldırım ile aşık atamaz. Bırak tavla oynamayı, zar atmayı; aşık atamaz.
O açılış Saracoğlu'nda olacaktı, Başbakan oraya gidecekti, üstelik Saracoğlu Stadı, CHP'nin kalesi Kadıköy'ün göbeğinde, bir tane ıslık sesi duyulur muydu?
Aziz Yıldırım farkı bu işte...
SARACOĞLU'NU DEVLET YAPTI
Arena'nın açılışı ile birlikte, Şükrü Saracoğlu'nun tapusunu Fenerbahçe'ye devredilmesiyle ilgili yorumlar da çıkmaya başladı. Son olarak Uğur Dündar bu konuyu köşesine taşıdı ve "Galatasaray'a stat yapan devlet, Saracoğlu'nun tapusunu da Fenerbahçe'ye vermeli" dedi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu yeni bir şey değil. Yıllardan beri mecliste görüşülüyor bu... Sadece Saracoğlu değil, Kamil Ocak Stadı'nın Gaziantep'e, Atatürk Stadı'nın Diyarbakırspor'a, Türkiye'de ne kadar stat varsa kullanan kulüplere verilmesi düşünülüyor. Özelleştirme çalışmaları kapsamında...
Devlet niye baksın; Beşiktaş'ın oynadığı stada!.. Hem kulüplere destek, hem de devletin artık devletçi spor anlayışından elini çekmesi...
Fenerbahçe stadı, Fenerbahçe'nin yıllardan beri... Üstündeki inşaat 40 milyon dolarlık bir inşaat... Ne olacak?
Fener verse ne olacak, devlet verse ne olacak? Uğur Dündar'ınyaptığı çok ucuz bir polemik. Uğur Dündar araştırmacı-gazeteciyse Fenerbahçe stadının, inşaat ve iskân ruhsatlarını göstersin bakayım. Devletin yapması sadece para vermekle olmaz. Kaçak bir inşaatagöz yumuyorsa da devlet yapmış olur stadı. Bana sorarsan asıl Fener stadını devlet yaptı.
Hâlâ yasak orası... Otobana yarım metre mesafede Fenerium kapıları açılan bir stadyum olur mu? Otobana yarım metre! Geçiniz...
Kimsenin kimseye bir şey diyecek hali yok.
* * *
AYKUT TAM AZİZ'E GÖRE
Galatasaray Beypazarı Şekerspor, Beşiktaş da Manisa karşısında zorlandı ama ikisi de kazanmasını bildi. Buna karşılık Fenerbahçe Yeni Malatyaspor'a yenilerek bir kez daha kupaya veda etti. Kupa maçlarıyla ilgili aklınızda neler kaldı?
Orada unutulmaz bir sahne var. İki fotoğrafı üst üste getirmenizi istiyorum. Galatasaray'ın UEFA şampiyonu olunduğu sene Ümit'in UEFA yolunu açan golündeki Hagi sevinci ile Beypazarı'na atılan golden sonraki sevincini mukayese edin. Galatasaray'ın ve Hagi'nin nereden nereyegeldiğini görün. Bu adamdan Galatasaray hayır bekliyor!
Milan'ı devirmiş takımın manevi kaptanı ikinci kümenin yedincisi Beypazarı'na 'gol attım' diye neredeyse tribünün tavanına sıçrayacak. Etrafta sarılacak adam arıyor. Bir kişiye sarılıyor, öbürüne sarılıyor.
Ama sevinmektede haklı. Çünkü ondan daha beter takıma, Yeni Malatyaspor'a Fenerbahçe yenilip elendi. Aykut Kocaman hâlâ o kulübün başında oturmaya devam ediyor.
Devre arasında söyledim. Aziz Yıldırım "Ben tabii soyunma odasına inerim. Tabii konuşurum. Tabii taktik veririm. Tabii adam değiştirtirim" diye bas bas bağırırken sen susup oturacaksın; ondan sonra o futbolculara otorite olacaksın; öyle mi! İnanamıyorum.
Aykut Kocaman ile ilgili kafamdaki son olumlu kırıntılar da bitti.
Ben baştan diyordum "Bu poker suratı ile takım ruhu yaratılmaz" diye. Şimdi adam lider olmadığını da gösterdi. Fenerbahçe kazanırsa "Azizsilin" kaybederse "Kahrolsun Aykut Kocaman!"
Bunu kabul etti. Bunu kabul eder mi bir adam! Aykut Kocaman adının marka değeri bu kadar ucuz mu? Kaç para kazanıyor Fenerbahçe'den de buna rağmen razı oluyor? Aziz değiştirmez. Neden değiştirmez; 1- 'Dakika başı teknik direktör değiştiren adam' diye adı çıkmış.
2- Ne dese sesi çıkmayan bir hoca var. 'Onu oynat'; 'Peki.' 'Bunu oynatma'; 'Peki.' 'Onu takıma al'; 'Peki.' 'Onu kadro dışı bırak'; 'Peki.' Tam Aziz'e göre adam. Fener şampiyon olursa Aziz yaptı; kaybederse Aykut kaybetti. Bundan daha iyi antrenör olur mu Aziz Yıldırım için...
İSTİFA KABUL GEREKTİRMEZ
Yeni Malatyaspor maçının ardından istifa etmesi bekleniyordu ancak Emre başta olmak üzere oyuncuların araya girmesiyle geri adım attığı ifade edildi. Zaten bir gün sonra da 'Özür dileyerek' görevde olduğunu söyledi.
Bunlar palavra. "Adnan Sezgin de 6 kere istifa etmiş!" "İstifa; tek taraflı bir hukuki müessesedir" diye yazar kanunda, hukuk kitaplarında. Kimsenin kabulünü gerektirmez. Ben istifa ettiysem şu kapıdan çıkar giderim. Patron kabul etmedi, genel yayın müdürü kabul etmedi, arkadaşlar kabul etmedi. Böyle bir şey yok. Böyle bir şey olup da geri dönüyorsam bu şu demektir; 'Ben zaten istifamın kabul edilmeyeceğini biliyordum. Şov yaptım. Bak Hıncal istifa etti.
Ama işte falanca kabul etmeyince geri döndü.' Böyle bir şey benim zavallılığımı gösterir.
Şov yapma ihtiyacı nereden doğar? Böyle bir ihtiyacın yoksa istifa eden kalkar gider. Haldun Üstünel istifa etti gitti. Cemal Özgörkey istifa etti gitti. Mustafa Denizli istifa etti gitti.
İstifa eden gider arkadaş! 'Ben ettim de, geldiler de, yalvardılar da... Aman baba istifa etme, biz aç kalırız. Ekmek parası' diye bir şey olmaz.
Böyle bir şey olur mu!..
* * *
DUYGULARIMI DİNLEDİM
Kararımın mantıkla alakası yok. Duygularımla G.Saraylı oldum, duygularımla G.Saraylı olmadığımı hissettim
Galatasaraylılığınızı dondurma kararı aldınız. O günden bu güne kadar geçen süreçteki duygularınız nedir ve ne tür tepkiler aldınız?
Ben Galatasaraylı olduğumu bir maçta hissetmiştim. Her çocuk ya da delikanlı gibi babasından, dayısından, arkadaşından, oradan, buradan falan değil... Ben kendimi Beşiktaşlı biliyordum. Bir Galatasaray-Beşiktaş maçında, Galatasaray'ın yenmesini istediğimi, hissettim.
O zaman dedim ki "Oğlum, Hıncal kendi kendini kandırma. Sen Beşiktaşlı değil, Galatasaraylısın." Ondan sonra da herkese "Ben Galatasaraylıyım" diye söyledim.
Aynısı Beypazarı-Galatasaray maçında oldu.
Beypazarı golü attığı zaman içimi büyük bir sevinç kapladı.
Beypazarlı olduğumdan değil, Galatasaray'ın kaybetmesini istediğimden. Bir adam niye Galatasaray'ın kaybetmesini ister, Galatasaraylı olmadığı için...
Galatasaray'ı bıraktıktan sonra bir rahatlama mı oldu; ya da yanlış yaptığınızı düşünüp pişmanlık mı duydunuz?
Bu duygusal bir olay. Bunun doğrusu yanlışı yok. Birini seviyorsundur. O sevdiğin insanın yanlış ya da doğru insan olduğunu düşünür müsün!.. Seviyorsan, seviyorsundur.
Sevmiyorsan da sevmiyorsundur. Bu tamamen bir duygu olayı, mantıkla alakası yok. Duygularımla Galatasaraylı oldum, duygularımla da Galatasaraylı olmadığımı hissettim. Şu anda da hâlâ kendimi Galatasaraylı hissetmiyorum.
ADNAN, G.SARAY'DAN AYIRDI
"Adnanlar gidene kadar da Galatasaray'ı tutmayacağınızı" yazdınız. Bu konuda kararınız oldukça kesin gibi...
Ondan sonra belli olur. Bu duygularım Adnanlara duyduğum öfke midir, yoksa hakikaten Galatasaray'la ilişiğimi mi kestim o zaman belli olur.
Çünkü Özhan Canaydın döneminde, kongre üyeliğimden istifam sembolik bir olaydı. Ben Galatasaraylılığı bırakmadım. Ben kongre üyeliğimi bıraktım. Kongre üyeliğinden bulunmak bana bir onur, bir gurur sağlamıyordu.
Özhan beni Galatasaray kulübünden ayırdı.
Adnan da Galatasaray'dan ayırdı.
Aslında ben daha önce yaptığınız röportajlarda bunun sinyallerini alıyordum. Yapılan yanlışlar ve gidişat nedeniyle "Galatasaraylı olmaktan utanç duyduğunuzu" dile getirmiştiniz.
Şimdi Beypazarı maçının özelliği şu... Kalabalık içinde maç seyrediyorsun, öfkelisin, o öfkeyle her şeyi söyleyebilirsin.
Galatasaray-Beypazarı maçını ben tek başıma seyrettim. Hiç kimse yoktu evde. En ufak anlamıyla şov yapacağım birisi yoktu. Öfke gösterisi yapacağım birisi yoktu. Kendi kendime içimden ben Caner golü atınca sevindiğimi hissettim. O zaman kendimle hesaplaştım. 'Galatasaraylı mıyım, değil miyim' diye...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.