13 Eylül 2024 | Cuma

Var öyle yağma!

Verilen aradan sonra şimdi ligimize bakalım. Fenerbahçe'nin Kostic'i de transfer etmesiyle, eldeki kadro zenginliğinin diğer takımların üzerinde olduğunu söylemek haksızlık olmaz. Fenerbahçe'nin yedek kulübesinden bile ilk sıralara oynayan bir takım çıkar. "Şampiyonluk hasretine dayanılmaz" özlem duyan bir kulübün, o şampiyonluğu önce kendi ruhunda hissetmesi gerekiyor. O yüzden birilerinin yeni transferlere de geçmişteki hatalarından ders almayanlara da Fenerbahçe'nin geleneksel ruhundan bahsetmesi gerekiyor.

Sezon başı elbette birçok soru işareti barındırır. Yollar virajlıdır kavşaklar tehlikelidir ama coşkulu bir takımdan asla kuşku duyulmaz. Duyarlılığı kazanmak maçları kazanmakla kardeştir. O yüzden futbolculara verilmesi gereken mesaj nettir. "Siz istemezseniz sizin büyük düşlerinizle kimse oynayamaz!"

Fenerbahçe'nin ligde yenemeyeceği takım yok. Hiçbir takımın sonuna kadar kazanamayacağı gerçeğine mahsuben arada oluşacak olan kazaları inkar etmenin de futbolda yeri yok. Bazen takımlar rakiplerine sırlarını ihbar ederler, o zaman da yapabilecek hiçbir şey yok. O yüzden istikrar sanattır.

Diğer takımlara gelince, Galatasaray'ın orta alanı heyelan bölgesi. Savunmadaki ağırlığı da hesaba kattığımız zaman bu sezon sorunlu takım silueti ortaya çıkıyor. Takımın ileri ucunda şapkadan tavşan çıkaracak sihirbazlar olsa da tavşan ve şapkayı kim getirecek? O yüzden bu kopukluğun yan etkilerini görebilmek mümkün. Ama ne olursa olsun Galatasaray. Kazanmaya bu kadar alışmış bir takımın hırpalanmaya izin vermeyeceği gerçeğini de inkar etmeyelim.

Beşiktaş geçen sezonun çok üzerinde seyredecek. Parlayacak yıldızları da var. Yine de pozisyon üretmekte zorlanmaları ihtimal dahilinde, çünkü orta alanda sadece Gedson üzerinden işleyen bir çark var. Futbolda en sıradan adamlar "hantallar" ve sürekli yana oynayanlardır. Bir Kartal'ın asla boş manzaraya havalanmadığı gerçeğini tırnak içine alsam da büyük resme iyi bakılsın. Kulübedeki kalitenin yeterli olmadığını söylüyorsam kusuruma bakılmasın.

Transfer dönemi bugün bitiyor. Transferde çuvalla para ödeyip etiketli yabancıları transfer etmek kolay, elden çıkarmak nasıl da zor. Bu da şunu gösteriyor birçok transferde kazanan sadece menajerler ve onlarla aynı kasanın anahtarını paylaşan yöneticiler! Meselenin öznesi de kulüplerin milyonlarca dolarlık borçlarının bizlere yazılması. O paraları seve seve ödeyeceğiz! Çünkü para harcamayı kendi tasarrufunda sayanların borçlarını borç saymaması bu ülkede gelenekseldir. Nasılsa futbol karasevda!

Bu sevdanın sırtından geçinen sosyal medyadaki asalak salgınını da inkar etmeyelim. Gazetecilik mesleğinin kuklalar ve trollerle hangi boyuta geldiğini görüyoruz. Milyonlarca dolarlık borçlar için kulüplere gelmeyen haciz, o yorumcuların diline gelmeli ama tasması olanların her borcunu üstlenen yönetici abileri varken bu mümkün değil.

O yüzden ne kadar haykırsak nafile! İltihaplı denizlerde paraya kulaç atanların kulakları tıkalı yürekleri kapalı. Eskiden haksızlığa koyduğumuz tepkiydi; "yok öyle yağma!" Ne yazık ki var öyle yağma! Kötülüğü şaha kaldıran kirli para ne adalet bıraktı ne insanlık. Vicdansızlık, hukuksuzluk bu topraklarda artık anadan doğma!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI

TÜM YAZILARI

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor