09 Ağustos 2024 | Cuma

Yeni başlangıç!

Süper Lig bugün başlıyor. Futbolda iltihabın kurutulmasıyla sistemin uzantısı olanların kökünün kurutulması arasında yeni bir sınava hazırlanıyoruz. Her açılış bir umuttur da bütün yöneticiler bir olup geçmişin sinemalarına mı taşıyacak çocukları? Popülerlikle beslenen yorumcular kravatlı cümleler mi kuracak, vurduğunu devirmek yerine? Yaralı askeri sırtında taşıyan diğer yaralı asker ruhu canlanacak mı futbolcularda? Yoksa hakemlerin "ağzı arandığında" düdükten başka şeyler de mi bulunacak yine?

Ne olur yani insanlar birbirlerine diş geçirmeyi bıraksa da şöyle helalinden bir futbol sezonu geçirebilsek. Kulüpler arasında düşmanlık tohumları ekilmese. Ezberlediğimiz çirkinliklerinin fotokopisini çektirmese yöneticiler. Düdüklü tencerelerde kaynatılan şampiyonlukların sonu gelse. Maçı kaybedenler kendilerini de kaybetmese, küfretmeyi herkes bilir de özür dilemek de erdem bilinse. Haram değil asalet sevilse, adalet masalıyla ganimetlere itibar edilmese.

Hayatın terbiye ettiği insan olmak varken paranın terbiyesizliğine sığınılmasa. Başkalarının canı yandığı zaman susanlar kendi canları yandığı zaman emzik aramasa. "Alt tarafı futbol üst tarafı insanlık" deyip insan kalitesine yatırım yapılsa. Yabancılar için transfer bataklığı icat edileceğine genç futbolcularımız için de birkaç çivi çakılsa. Kendi renklerinin yanlışlarına arka çıkılmasa, madem futbol erkek oyunu biraz da erkekçe öne çıkılsa. Sükseli otomobillerini çocuklarımızın üzerine sürenler hiç olmazsa kırmızı ışıkta dursa. Kurulan cümleler biraz da çocukların mahallesine uğrasa. Televizyonlarda yeteri kadar mafya dizisi var ne yani biraz da Sadri Alışık olunsa,

Ezeli rekabet ebedi rezalete dönüştürülmese. Başkanlar teknik adamlar konuşurken pozisyonları kendilerine yontmaktan değil gerçek adaletten bahsetse. Sistemden beslenenler biraz da çiçekçilerle pazarlık etse. Ne sosyal medyanın gazına gelinse ne yağcı medyanın. Tutukluk yapanlar düşünceler yenilense.

Babalar çocuklarının üzerini aile yadigarı geleneklerle örtse, sistemin piyonları işlerine gelince yanlışların üzerini örtmese. Sosyal medyada troller itibar görmese. Efendi insanlara "sallamayı" özellik sayan yorumcular ağaların beylerin karşısında yelkenleri indirmese.

Geceleri uyumak için değil uyanmak için kitap okunsa. Taraftarlar organlarını takımlarına bağışlayacaklarına ihtiyacı olanlara bağışlasa, sahte pozisyonlardan geçinen kendi futbolcularını bile bağışlamasa. Anneler boşalan kahve fincanlarını mutfağa götürürken, babaların televizyon karşısındaki küfürleri duyulmasa. Çocuklarımız yöneticilerin ve teknik direktörlerin yemeklerine sos olarak koyulmasa. Bir pozisyonda ortalık yangın yerine çevrileceğine biraz da karanlıklar için kibrit çakılsa. Futbol insanlık katında güzel olsa, her çocuk maç izlerken kendini bir masalın içinde bulsa. Büyükler için kudretini göstermenin zarif yolları bulunsa.

Centilmenlikten ve insanlıktan kimseye zarar gelmez. Üç kuruşluk çıkar için kimse kimseye eğilmese, büyükler sadece çocukların ayakkabılarını bağlarken eğilse. Peki, bu yazdıklarımızın hiçbiri ağalar beyler için geçerli değilse? Bunu düşünmek istemiyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor