Ceset!
Adaletsizlik futboldan çok sevilirken, bu ülkede futbolu konuşamayız artık, sadece hakemleri konuşabiliriz. Çünkü bazılarının varlığı sadece et, bazılarının işlediği apaçık cinayet. Bıktık bu manzaralardan, bu kişiliksiz düdüklerden ve korkak piyonlardan! Kuru gürültüye düdüğünü de haysiyetini de bırakan bu konu mankenlerinden!
Şampiyonluğu belirleme Oscar'ına göz koyan kaypak hakemler mevsimindeyiz. Soralım bakalım; "adaletsizliğin karaya çıktığı yerde haksızlığa haksızlık demeyenlerin çamura batmış posterleri yerde. Bu cümlede suçun öznesi nerde?" Cevap: Yürekteki kirde!
Düdükler bazı ağızlarda "kullanılmış" eşya gibi duruyorsa, o düdüklerin zehri zengindir üfleyenin adaleti yoksuldur. Biliyoruz ki düdük çalarak hakemlik öğretilmez, düdüğü "parayı alan" da çalıyor! Öncelikle şunu söyleyeyim, böyle hakemlerle futbolda adaletsizlik ölmez ancak deri değiştirir. Güçleri olanlar da puan cetvelinde istediği yeri değiştirir. Tasarlanan her cinayetin bir faili varsa o hakemlerin sahalarda ne işi var?
Ama tetikçilikten fişlenen hakemlerin yeni afişleri basılırken sesleri çıkmayanlar, mesele kendi çıkarları olduğu zaman fişi prize takmayı iyi bilir. "Her hakemin infazı düdükle yazılırken, tarih hakemlerle yazılmaz alın teriyle yazılır!" diye haykırdığımız zaman, "siz eski moda kalmışsınız" diye bize karşı çıkanları gördük. Bizler bel altından vuranları, bir düdükle şampiyonluğu belirleme gücüne sahip olanları gördük. Sadece biz değil bütün ülke gördü ama herkes haykırmadı. Çünkü futbol medyası yumurta topuklu ayakkabıların üzerine "senin için ölürüz ağam" diye yazdırmayı gurur bilmiş, kabadayılara biat ederek bugünleri doğurmuştur.
Yöneticilere de seslendik olmadı! "Bir maçta hakemin haksız kazancı size yönelir de siz de onu kabul ederseniz lütfen o koltuğu bırakın desem kim ilgilenir?" "Ganimeti reddetmek en büyük asalettir desem hangi başkan veya teknik adam bu cümlenin altına imzasını atar?" O imzayı da görmedim! Futbol ayak oyunu diye ayağa düşürmenin lüzumu varmış aynen öyle yaptılar. Bizler için şampiyonluk çimentosuna gereken tek şey alın teridir hakem düdüğü değil! Bunu da çok görmesinler futbola.
Ne olursa olsun kurulan kumpaslara ve böyle haksız bir sisteme suskun kalmak bizlerin utancı olacaktır. Çünkü bir cinayeti görmezlikten gelmekle elde edilen rant, korkaklığın gözlerine çekilen banttır. Oysa böyle cinayetlere karşı durmak dünyanın her yerinde sanattır.
Hepimizin hayatta yanılma payı mevcuttur. Yanılmayacağımız tek şey bazı hakemlerin kirli izlerini terk etmeyeceğidir. Bu ülkenin futboluna korkuyu, hakemle iş bitirmeyi ve bilumum karanlık güçleri sokanların yüzleri buruşsa da aynalar buruşmamış, resimler karışmamıştır. İsimleri tarihe geçen tetikçi hakemleri kim unutabilir? Sahte penaltı bankalarının yıl sonu faizlerini kim inkar edebilir? Sahada kazandıklarını masada kaybedenleri gördük ama utananı hiç görmedik.
Hayat; adaletten nasibini almayanları zamanın adaletine bırakır. Hey sistemin piyonu hakemler! Sizler böyle bir mirası çocuklarınıza bırakırken kendinizle gurur duyun! "Ben bir zamanlar parmaklarda oynatılan zavallı bir hakemdim!" diye! Yetmez! "Maçlardan sonra evime pozisyon cesetleri götürürdüm de çocuklarım sorardı, 'baba bize ne getirdin?" diye!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.