Hayat sineması!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 18 Ocak 2024, 22:44:50, Güncelleme: 19 Ocak 2024, 06:50:11
Medya eski medya değildir artık. Güçlünün kanatlarının altında olmaktan ve birilerinin eline bakmaktan gurur duyanlar çoktur. Meslek onurunun içi boşaltılmışken, sosyal medyanın hazine sandıkları doludur. Duyarlılık noktalarının işgal edildiği bir düzende asıl mesele yolunu bulmak! Kimse tarih yaratmıyor sadece eski tarihleri yıkıyor ve yağ gibi üste çıkıyor! Üstelik itibarları da gün geçtikçe artıyor.
Bütün eleştiriler futbolcular, hakemler ve federasyon üzerine yoğunlaşırken, sistemdeki ahlaki çöküntüyü sorgulayan yoktur, çünkü herkes durumdan memnundur! Futbolun geleceğini rehin alan bahis baronlarını nedense kimse soruşturmaz! Kirli para en güçlü silahtır çünkü!
Görüyoruz ki bu ülkeye güzel insan lazım değil. Futbolumuzun kötülük sembollerine itiraz eden kaç kişi tanıyorsunuz? Aşık Veysel'in "uzun ince bir yolda" yürümekle bıraktığı onurlu ismin ne kadar değerli olduğunu hisseden futbolsever kalmış mıdır? "Benden olsun çamurdan olsun" duygusunun insanlardan alacağı bir şey kalmamışken!
Çocukken uç uç böcekleri için söylediğimiz bir tekerleme vardı. "Uç uç böceğim annen sana terlik pabuç alacak!" Anneler etini dişine takar böceklere terlik pabuç alır ama gözlerini para bürüyenler çocukların ayaklarındaki ayakkabıları bile alır. Sinekten çıkardıkları yağı o ayakkabıların üzerine sürüp "yeni moda" diye piyasaya sürer. Bu devran da böyle sürer gider! Kötülüğün zaferidir bu. Ya da yeni dünyanın ticari mahareti!
İşlerine gelen pozisyonların "gizlenmesini" seven taraftar kitleleri varken, adalet omuzların üzerinden geriye bakacaktır hep. Gözler arkada kalırken centilmenliğe şapka çıkaranlar kalmamıştır. İnsanlar başlarına gelenleri aslında kendilerinin çağırdığını öğrendiklerinde de geç olacaktır. 'Şapkayı önünüze koyun düşünün' diyeceğim ama ne şapka kaldı artık ne başta akıl.
Yeşilçam filmlerindeki kırık hayalleri, teknolojinin cazibesine değişmiyorsam vardır bir sebebi. Bazı ateşler ısıtır bazıları yakar! Kendilerine yüklenen sorumlulukları reddedenler de manzaraya keyifle bakar. Kağıt üzerinde bile neler kaybettiğinin farkında olmayanlar, bilgisayar üzerinden neler kazandığının hesabını yapıyorsa mesaj alınmıştır. Bir memlekette beyinlere teknolojiyle şırınga edilen zehrin de karşılığı alınıyorsa, çocuklar için çok geç kalınmıştır.
Hayat sineması gelecek programların berbat fragmanlarını gösterse de nafile!