Transfer
Teknolojide zorbalık ve ahlaksızlık yeniden ambalajlanır, sosyal medyada kirli çamaşırlar üzerindeki lekeyle kurutulur. Ama ahlakın ve dürüstlüğün bayrağını dalgalandırmak hala nostaljinin işi. Çünkü nostaljide sorgulamak vardı, kötülüğün kaymağını yemek yoktu.
Sosyal medya trollerinin arkasına saklananların sığındığı limandır transfer. Bazen kompleksleriyle beslenen yöneticilerin kendilerini kafeslediği gerçeğin adı. Bazen de su gibi para harcamayı kendi tasarrufu sayanların müsriflik belgesidir.
Transferde "tam isabet" diye bir gerçek de vardır, bunu en güzel biçimde İcardi'nin transferinde gördük. Aboubakar'ın geri dönüşündeki sihrin Beşiktaş'a neler kattığını da gördük. Fenerbahçe, İngiliz futbolcu Ryan Kent'i transfer etti, önümüzdeki sezonun yıldızı olmaya aday bir isim. Ryan Kent'in taraftar nezdinde de böylesine ilgi görmesi sebepsiz değil ama bazen bildiklerimiz gerçektir bilmediklerimiz daha gerçek. Takımın teknik direktörü belli olmadan transfer yapmanın yan etkilerinin de futbola dahil olduğunu unutmayalım.
Bir adam gerektiğinde çok şey ifade eder. Fenerbahçe'nin geçen sezon en yanlış transferlerinden biri devre arasında Adana Demirspor'dan alınan Samet'ti. Saha içinde sportmen olmayı beceremeyen Serdar Aziz, direniş ve pozisyon almak konusunda o formayı giymeyi Samet'ten daha çok hak eden isimdi. Futbolu Jesus'tan iyi bilmemiz mümkün değil ama bir yanlışın birçok doğruyu götürdüğünü görüyorsak, Jesus'taki inat ve mızıkçılığın Fenerbahçe'den neler aldığını söylemeye de gerek yok.
Erdinç Şehit'i yıllar önce Tuncay Şanlı, Volkan Demirel ve Egemen Korkmaz'ın menajeri olarak tanımıştım. Teknik direktörlerle "paslaşan" menajerlere benzemez. Mesleğin erdemini temsil eder. Çalışacağı futbolcuların ahlaki değerlerinin araştırmasını yapmaktan vazgeçmez. Erdinç Şehit, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde TFF 3. Lig'de mücadele eden Belediye Derincespor'u satın aldı.
Kulübün büyük sıkıntılar çektiği dönemde, iki personel ve bir otobüs vardı sadece. Yürek ortaklığı yaptığı Faruk Bayraktar adlı iş insanını ve bir iş insanını daha yanına aldı. Devre arasında toplamda 350 bin lira ödediği 7 yetenekli genci transfer ettikten sonra, "bu takımı yenilmez yapacağım" dedi ve final maçı dahil 18 maçta 12 galibiyet 6 beraberlikle takımın TFF 2. Lig'e çıkmasında başrol oynadı. Erdinç Şehit'in hayalleri kağıt üstünde kalmaz, şimdi de "bu takımı Süper Lig'e çıkaracağım" diyor. Neye güveniyor? Transfer yeteneğine, araştırmacılığına, gözünün kulağının futbolun en ücra köşelerine ulaşma yeteneğine. Ve tabii ki çalışma arkadaşlarının dürüstlüğüne.
Futbol para harcama sanatı değildir. Buna en güzel örnek bu sezon Samsunspor'u Süper Lig'e çıkaran teknik direktör Hüseyin Eroğlu'nun Altınordu'da yaptığı gençlik devrimidir. Benim tanıdığım Erdinç Şehit'in sözleri de senettir gözleri de. O yüzden diğer kulüp yöneticileri tarafından takip edilmesi zorunludur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.