Nostaljik rüya!

Hakkı Yalçın hakki.yalcin@fotomac.com.tr

Dünya Kupası elemelerinde Hollanda ve Norveç karşısında oynadığımız futbol bizlere Katar'daki finalleri teklif etti, bizler kıytırık maçlarda o teklifi reddettik. Şimdi canlı yayınları seyrediyoruz! Katar'da adı büyük nice futbol ülkesini yenebilme zevkinden ülkemizi mahrum edenlere sesli harflerle selamlarımızı yollasak ne yazar!

Yeni dünyada varsa yoksa teknoloji. Sahada kimin ne kadar koştuğunu bilgisayarla hesaplamakla devrim yaptıklarını zannedenlere inat; "futbola yazık olmuş" diyoruz. Eski yılların futbol ve kalite kokan finallerine uzanırken gözlerimiz dalıyor. "Baktıkları kirli suda kendi yüzünü göremeyenler için teknolojik sihriniz var mıdır?" diye soruyoruz da cevaplar askıda kalıyor.

Dünya kupalarında çocukluğumuzdan beri bizim gibilerin gönlü Brezilya'dan yanadır. 17 yaşındayken sihirbaz rütbesine erişen Pele'den kalan futbol dokusudur bu, burnumuzda tüten mazinin kokusu. Dünya kupasını kazanmaktan daha değerli olan insanların gönlünü kazanmaktır, bunu da onlar başardılar. Uçaklara "tayyare" denirdi o yıllar, teknolojinin bir adı vardı; radyo! O radyolardan isimlerini duyduğumuz, gazetelerden resimlerini ezberlediğimiz insanların bakışları bile saftı temizdi. Futbolun ana maddesi mücadele ve sihirli ayakların gösterisiydi. Savunma oyuncuları faul yapmanın bile asalet gerektirdiğini gösterirdi. Eski Yeşilçam filmleri gibi.

Maziyi hatırlatma tabletleri üretmek için kafa yoran bir eczacı tanımıştım da 1970'li yılları anlata anlata bitirememişti. Ben yiğit insanların bol olduğu, futbolcu kültürünün tutanaklara geçtiği o zamanları yaşadım. Unutamadığım Dünya Kupası finali 1974 yılındaki Almanya-Hollanda maçıydı. Bütün futbolcuları gerçek birer yıldız olan iki takım arasındaki armoniyi ve kaliteyi bir daha hiçbir finalde göremedim. Ama biriktirdikleri "adamlığın kartpostallarıyla" rüyalarını futbolla süsleyen çocukları çok gördüm. Dünya Kupası bir futbol klasiğidir. Doktor Jivago filmi gibi. O yüzden dört yılda bir de olsa o sahneler film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçer gider.

Gençliğimin sahilinde hala futbolun güzel isimleri yazılı. O isimleri dalgalar da silemedi. Bizler o zamanların alın terini siliyoruz da kağıt mendillere yüz vermiyoruz. Hala Metin Oktay, Lefter, Baba Hakkı denince içimiz titriyor. Ezeli rakiplerin taraftarlarını aynı tribünlerde maç izlerken görüyoruz. Nostaljik bir rüya gibi.

Teknoloji sistemin fedailerini üretti. Kendisine faul yapıldığında bile özür dileyen insanların yerini, rakibinin bileğini kıramadığı için kahrolan zorbalar aldıysa, çocuklarımız kalanlarla yetinecek. Bizler de eski zaman maçlarına inat şimdiki zamanın futboluna melül melül bakacağız. Sırtını kötülüğün rantına dayamış futbol düzeninde kalite kimin umurunda!

Bana soruyorlar, "neden hep maziye tren seferleri düzenliyorsun?" Ben de diyorum ki; "milyonlarca yıl önce ölen yıldızlar bile hala yanıyor, ben güzel insanlar için yanmışım çok mu?"

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.