15 Kasım 2022 | Salı

Karşılık!

Sezon başından beri el üstünde tuttuğumuz Jorge Jesus'un, kaybedilen Giresunspor maçı sonrası yaptığı açıklama kendi fotoğrafını karalayan Jorge Jesus imzasıdır.
"Maçı kaybetmemiz için bir kişi eksik kalmamız gerekiyordu!" Bunlar sportmenliğin gözünde karşılığı bulunmayacak aciz cümlelerdir.

Bir kişi eksik kalmanın bir takımı etkilemesini bu denli abartan bir teknik adamın, giderek ülkemizdeki teknik adamlara benzediğini düşünüyorum.
Jesus'un yapması gereken, 10 kişi de kalsan kazanmak ya da seni deviren bir rakibi kutlamaktır.
Çünkü ritmini tutturmuş Fenerbahçe gibi bir takımın karşısında şartlar ne olursa olsun galibiyete organize olmak bir alkışı gerektirir.
Ayrıca bu sonuçta rakibin kendi taktik anlayışına sadık kalması kadar Fenerbahçe'nin Serdar Aziz gibi bir oyuncuya sahip olmasının da etkisi de büyüktür ama bunu görmek için yürekli bir çift göz gerekir.

Her futbolcu hata yapar ama hiçbir futbolcunun Serdar Aziz kadar figüranlara taş çıkartan sahte faullere yataklık yaptığını görmedim.
Giresunspor maçının son dakikalarında köşe vuruşu öncesi kurşun yemiş gibi ensesini tutup kendini yere atan Serdar Aziz görüntüsüne iyi bakın. Hakemden penaltı dilenen biçare duruş.
Neredeyse her maçta en zalim faullerde bile Serdar Aziz resmi vardır da "takımını bu kadar küçük düşüren eylemlere hakkın yok Serdar" diyecek bir yönetici de ne yazık ki Fenerbahçe'de yoktur.
Not: Bu ülkede sportmenliğe çağrı da asla karşılığını bulamayan bir davettir.

Futbolun özel sahneleri de vardır.
Galatasaraylı İcardi'nin Kerem Aktürkoğlu'na attırdığı gol gibi.
Paylaşılan duyguların futbolda anlam bulmasının belgesidir bu gol. Kendine güvenle takipçilik arasındaki bağların nasıl sanata dönüştüğünün de resmi.
Galatasaray'ın futbol olarak üst düzeye çıktığı bir haftada galibiyete adını yazdıran futbolcular bir yana Okan Buruk bir yana. Hakemler olsun, sosyal medyadaki troller olsun, düşmesi için fırsat kullanılan bir teknik adamın olağanüstü gösterisidir Başakşehir maçı. Başakşehir'in tarihinde bu denli bir girdaba sürüklendiği maç hatırlamıyorum.
Kerek Aktürkoğlu'nha gelince, sezon başında yüzünden düşen parçaları toplamakla uğraşmaktan daha değerli futbolcu duruşu varsa o da topsuz alanda bile koşmaktır.
Sen giydiğin formanın hakkının verirsen futbol da emeğin hakkını verir.
Yüzü düşmüş zamanın aldıklarını geri vermenin en anlamlı yolu da budur.

İstiklal Caddesi'ndeki kansız teröre gelince, kardeşliğimizi istiyorlar bizlerden, korkuya teslim olmamızı.
Harcı nefret olan bir dünyanın içinde huzurumuzu istiyorlar bütünlüğümüzü.
Bütün ülkeyi yasa boğanları bir kaşık suda boğmak devletimin görevidir.
Çünkü o bombayı oraya yerleştiren kansızın arkasından ondan daha kansız birileri vardır.

Terör sadece silah ve bomba değildir, en tehlikelisi yürekteki terördür.
VAR incelemesi beklenirken, hakemin etrafını saran futbolcuların nasıl bir fotoğrafı temsil ettiklerini söylemek için National Geografic belgesellerini örneklemek yakışıksız olmaz.
Ne zalim failler vardır, atılan dirsekler.
Renk ayrımcılığının öne çıktığı futboldaki terör tarlaları da böyle sürülür! Ligin sezon sonları çok şeylere gebedir. Bu konuda kulüp yöneticilerini göreve çağırsam, "bu sahnelerin önüne geçin desem" kulaklar sağır olur, özlemlerim karşılık bulamaz ama onlar birbirini bulur! O yüzden tencereyle kapağın birbiriyle buluşmasını oldum olası sevmemişimdir. Çünkü her tencerenin kapağına fısıldadığı bir sır vardır. "Bunların suyunu ısıtalım!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor