Tepki parası!
Efsane bilinen bir futbolcunun kadro dışı bırakılması Mesut Özil'in kendi yeteneğine saygı göstermemesinin bedelidir. Kadro dışı bırakılmasının yankıları Avrupa basınında bile manşetlerde yer bulduysa Mesut Özil, Fenerbahçe forması içinde kaybolduğu içindir. Başkalarının koşarak anlatamadığını durarak anlatacak kadar yetenekli birinden kimse "yarış atı" olmasını beklemedi ama "Truva atı" olmasını hiç beklemedi. Ne yazık ki kendisine gerekli zemin yöneticiler ve saha dışındaki uzantıları tarafından sağlandı. HHH Fenerbahçe'yle anlaştığı gün "Mesut Özil paraya değil sevdaya geldi" diye yazmıştım. Buna sebep Arsenal'dan alacağı olan 7 milyon poundu bırakmasıydı. Şimdi kontratının biteceği Haziran 2024 tarihine kadar Fenerbahçe'den tüm alacaklarını istediğini duydum şaşırdım. Arsenal'da bıraktığını Fenerbahçe'den tahsil etme yolunu seçen Mesut Özil'in bu tavrını iyi irdelemek gerek. Sanırım şahıslardan istiyor o parayı, onun da gönlünde kadro dışı bıraktığı birileri olmalı. O da alacak meselesiyle kendi gücünü gösteriyor belki, "tepki yasasıyla!" HHH Bu meseleden çıkan sonuçları iyi tahlil etmek gerek. 4 sezondur yapılan yanlış transferlerin ve etiketli futbolcuların albenisine kapılanların ödettiği bedellerdir bunlar. Fenerbahçe'de Arda Güler adlı delikanlı bütün takımı solladıysa, kendi gerçeklerine borçlu kalanların belini sadece gençlik doğrultur! Gençlik cesaret isterken tek kişiyle halay çekilmez! Arda Güler'in U17 Milli Takımı'ndaki arkadaşlarını izleyen kaç Fenerbahçeli yönetici vardır? Yabancılara su gibi para harcayıp kendi gençlerine güvenmeyenler, yere düşüp kırılan sürahinin derdine mi düşmeli yoksa harcanan suyun mu? Bu sorunun cevabı hala yoktur! HHH Bizler kaybettiğimiz gerçeklere harika teselliler üretirken, bir Dünya Kupası hayali daha suya düştü. "Burak Yılmaz penaltıyı atsaydı Portekiz'i uzatmalarda elerdik" diyen çok. Portekiz 2-0 öndeyken bizim boş kaleye golü atsalardı nasıl bir fark olurdu onu görmek isteyen yok. Kaçırdığı penaltı öncesinde Burak Yılmaz'ın golü atabileceği bir pozisyonda kendini yere atması, belki de kaçan penaltının adalet yasasıdır. Her şeyi talihsizliğe bağlayanlar, belki de futbolun adaletini gerçek anlamda öğrenememiştir. Belki Şenol Güneş'in hakkını vermeyenlerin ödemesi gereken bir bedel vardı. Fransa, Hollanda ve Norveç gibi takımları bir daha ne zaman yeneriz? Çünkü gerçek mucize onlardı! HHH Beşiktaş yönetimi yeni teknik direktörle anlaştı. Önder Karaveli gibi takdir edilecek yanı çok olan birinin yok edilmesine üzüldüm. Bu ülkede kulüp başkanları her yeni teknik direktörle koltuklarına bir çivi daha çaktıklarını düşünüyorlar. O yüzden başları sıkışınca topu taca atmakta üstlerine yok, o yüzden eli sıkılacak başkan sayısı çok az! Galatasaray'da Burak Elmas yönetimi idari yönden ibra edilmedi. Burak Elmas daha önce yöneticilik yaptığı bir kulüpte başkan olmanın inceliklerini öğrenmeliydi. Takımda yeni teknik direktörü elden ayaktan düşürmek için kasti olarak oynamayan futbolcular varken, kendilerini Galatasaray'ın üzerinde görenlerin uzantılarına iyi bakmak gerekir. Burak Elmas, futbolculardan haraç toplayan menajerlerle uğraşırken, kazılan kuyuları fark etmeliydi. Her zamanki sözümdür, "kendinden diye birilerini korursan, bir gün onlardan korunman gerekir!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.