Pereira’nın yarım kalan hikayesi!

Hey gidi Fenerbahçe! 60 dakika 9 kişi oynayan Karagümrük'e gol atamayan ve 2 puan daha kaybeden Fenerbahçe! Sahanın ortasında kazanmak ister gibi duran haybeden Fenerbahçe! Futbolcu beylerin altın pabuçları var hepsinde aynı fiyaka; "biz galibiyetin ayağına gitmeyiz" Ama bizlerin de ipuçları var, "bu takım sizlerle hiçbir yere gitmez!"

***

Koca Fenerbahçe'de bu sezon her şey Pereira'nın yarım kalan hikayesini tamamlamak üzerine kuruldu. Ama çürük temeller Pereira'dan çok önce atılmıştı. O yüzden bir "saklambaç oyunu" var. Birileri gerçekleri örtbas etmeye kalksa da bunu yürekli taraftar görebiliyor. O yüzden ironik bir Pereira mektubunu onlarla paylaşmak istiyorum.

***

"Sevgili Fenerbahçe taraftarları, istediklerimi yapamadığım için sizlerden özür dilerken hepinize teşekkür ediyorum. Kötü giden maçlardan sonra benden çok 'Ali Koç istifa!' diye bağırdınız. Madem ben gittim beni oraya getirenler ne hakla duruyor? Paramı verdiniz beni kovdunuz ama gerçekleri kovamadınız. Her şeyi benim üzerime boca edilirken localara da iyi bakın. Benden sonraki Fenerbahçe'yi izlerken benden daha suçlu olanları ve akıl hocalarını da göreceksiniz. Benden kurtuldunuz ama onlardan kurtulamazsınız çünkü sistem onları pohpohluyor.

***

Allah'ı var Ali Koç çok beyefendi bir adam, yazacağım hikayenin konusunu bana bıraktı. Ben de ona liderle 14 puanlık fark bıraktım, Karagümrük maçında olanları olacakları da bonus olarak bıraktım. Her şeyden önemlisi gerçekleri görmeleri için kırık bir ayna bıraktım. 2021'in rüzgarıyla 2016'nın çamaşırlarını kurutmamı kim akıl ettiyse, ipe unu o serdi. Hepinize soruyorum 2 Pereira arasındaki 7 farkı kim bulabilir? İlk farkı ben söyleyeyim; ikinci gelişimde taraftar beni istemiyordu. İkinci farkı da söyleyeyim; bu defa daha çok para kazandım! Üçüncü fark mı? İlk geldiğimde kulübede pozisyonlara bakacağım bir laptop'um yoktu. Gerisini siz bulun!

***

Bir takımın elindeki gücü bilmemesi o gücü kötüye kullanmaktan daha kötüdür. Dış güç masalı diye bir şeyler üretiliyor ama Fenerbahçe aslında içerden çökertiliyor. Hikaye yazmam için bana verilen kalemin aynısı başkalarında da var. Onlar masal yazıyorsa benim yazdığım hikayeden ne olur! Fenerbahçe'nin kötü gidişinden elbette sorumluyum ama lütfen büyük resme bakın.

***

Kusura bakmayın ama bu ülkede kulüp başkanları da futboldan anlamıyor yorumcular da. Onlar pozisyon yorumcusu ve çıkarları nereye sürüklüyorsa öyle yorum yapıyorlar. Ben futboldan anlıyor muyum? Elbette. Çünkü bu benim mesleğim ama taşlar yerine oturmayınca yapacak bir şey yok. Üstelik elinizde boş yere alınmış santrfor kılıklı ıskartalar varken! Ayrıca bu ülkede benden çok daha berbat durumda olan teknik direktörler var, onlara kimsenin sesi çıkmıyor. Ben beceriksiz olabilirim ama kaba saba bir adam değilim.

***

Neyse bu hikaye de böyle yarım kalsın, bakarsınız birkaç yıl sonra birileri beni hatırlar da roman yazmak için yeniden takımın başına getirir. Olur mu olur. Bu Fenerbahçe'den bu sezon da bir şey olmaz dersem kusuruma bakmayın. Yine de güzel günlerin umudundan vazgeçmeyin ve kendinize iyi bakın. İmza; Vitor Pereira."