Yolda kalmak!
Her hafta berbat bir fotokopi!
Sahada güçlü bir Fenerbahçe görmeyi hayal edenlerin rakibi güçlendiren bir oyun anlayışıyla kazanması mümkün değil.
Sadece yanlışlar güncelleniyor.
Her maçtan sonra medyaya ve taraftarlara "iyi mücadele ettik" diyerek yalan söyleniyor.
Temsil ettiği koltuğun bile farkına varmayan, "hakkımda ne konuşulduğu umurumda değil" diyen bir teknik adamın bütün derdinin "tazminat" olduğu ortada.
Trabzonspor'la puan farkının kapanması hayal edilmektedir de ligin ilk devresi bitmeden Fenerbahçe kayıp puan mezarlığına dönüşmüştür.
Hani elmaya kurt girmiştir de kemirir ya işte öyle bir şeydir yolda kalmak.
***
Fenerbahçe'de harcanan yılların kapısı Comolli'yle açılmış ve bir inat uğruna zamanında gönderilmeyen Comolli çukurunda Fenerbahçe'ye çok ağır bedeller ödetilmiştir.
Aynı inadı mazisi sabıkalı Pereira karşısında da görebiliyoruz.
Neymiş; sözde yarım kalan hikayeyi yazmaya gelmiş.
İnsanın hayatı kağıtsa itibarı da kalemdir ama Pereira'nın Fenerbahçe'nin tarihinde bir harf bile olamayacağı açıktır. Hani sayfaların usulca kapanması vardır ya, işte öyle bir şeydir yolda kalmak.
***
Gelelim futbolculara.Fenerbahçe'de forma giymenin özel bir yanı vardır da her futbolcu maçın kazanılma şartlarını koşarak anlatır, korkularına saklanarak değil.
Bu çubuklu forma yasasıdır.
Uğrunda savaşmadık aşk bırakmayan dava takımının yerinde yeller esiyor.
Gol atınca formayı öpmek tribüne oynamaksa, asıl mesele terden ıslanmış formayı öpmektir.
Şimdi o futbolculara sormak gerek; "Fenerbahçe formasını neden giyiyorsunuz?" Cevaplar belli "laf olsun diye!" Ya da "parası kıyak!" Görünen o ki bu sezon da özlemler sakız olmaya yol almıştır, çiğnemekte sakınca yoktur.
Sonunu bildiğin oyunda "sahte jokerlerle" oynamak zorunda kalırsın ya işte öyle bir şeydir yolda kalmak.
***
Yollar sizi terk etmez, siz yoldan çıkmadıkça. Ama Fenerbahçe'yi yoldan çıkardılar ve herkes yolun kenarına ağaç dikeceğine kuyu kazdı.Medyadaki adamları başkan ne istediyse onu yazdı.
Yanlışlarını doğrulamaktan gerçeklere fırsat bulamayanlar sadece kendi yoluna baktı!
Ya topu taca attı ya da günahları hakemlerin üzerine boca etti.
Şimdi kral da çıplak hesaplar da!
***
İki sezon önce lise öğrencisi Fenerbahçeli bir çocukla sohbetim olmuştu da yine böyle bir durumda, "Fenerbahçeli yöneticiler boş zamanlarında ne yapıyorlar?" diye sormuştu.
Cevabımı hatırlıyorum;
"Fenerbahçe'nin yarınlarını harcayarak zaman öldürüyorlar!" Kimse gerçeklerden kaçış tüneli kazmasın; Fenerbahçe'nin en büyük talihsizliği bu yönetimdir.
Kaç yıldır gösterilen hoşgörü, taraftarın Fenerbahçe sevdasına olan zaafıdır. Ama sabır taşı çatladıktan sonra o taraftarı kimse susturamaz.
Hiçbir gerçek Fenerbahçe taraftarı da bu saatten sonra "dayatılan role" soyunmaz!
Çünkü sevda ayaklanınca yalanlar susar, gitmesi gerekenler de kalamaz!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.