Sakınmak!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 06 Eylül 2021, 20:13:32, Güncelleme: 07 Eylül 2021, 06:50:04
Futbolumuzun durumu ortada kulüp takımlarımızın Avrupa'daki bozgunlarıyla oluşan ülke puanı da ortada. Futbolumuzda beyaz sayfaları çeviren adamdır Şenol Güneş. Yurtdışında oynayan gençlerimizi eldeki ustalarla harmanlayıp bir takım yaratırken birilerine ilham verdi. Yabancı bataklığında çürümeye terk edilen futbolumuzda bugün kulüp takımlarındaki "gençlik uyanışının" da önderidir Şenol Güneş. Yıllarca kişilikleri olmayan yabancı kimlikler için kulüpleri yakanlar, şimdi Avrupa Ligi'ne katılırken yerli gençlerinin ellerini sıktılar.
H H H
Ama bir maçla bütün kayıtların silindiği bir medya duruşumuz var. Hüviyetini kaybetmiş milli takıma yeni bir kimlik kazandıran Şenol Güneş'in verdiklerini kimse inkar etmesin. Avrupa Şampiyonası'nda başarılı olamadık. Avrupa Şampiyonu olmayı kim istemez ama mesele böyle turnuvalara katılmayı hak etmekse başlayan yolculuğun arkasında durmak gerekir. Bunun için de zaman gerekir, hazıra konmaktan vazgeçip üretmek gerekir. Yıllardır Burak Yılmaz'dan başka bir santrfor üretemediğimiz için asıl sorgulanması gereken sınırsız yabancı hayranlarıdır!
H H H
Dünya Kupası elemelerinde Karadağ ve Letonya maçlarında kaybedilen 4 puana yanıyoruz. Tabii ki her takımı yenmeyi istiyoruz ama bazen olmayınca olmuyor. Gaz pedalı varsa fren de var. Alkışı sessizce karşılayan futbolcularımız olduğu kadar, havalanma katsayısını ikiye katlayanlarımız da var. Çünkü futbolun karakter sorunu var.
H H H
Milli takım denince karşıma çıkan insanların klasik sorusu; "Dünya Kupası finallerine katılır mıyız?" "Futbolumuzu ayaklandırdığımız zaman kesinlikle katılırız" diyorum. Ama futbolun arkasındaki "karanlık gölgeler" sahadaki rakiplerimizden çok daha tehlikeli. Yıllardır futbolumuzu sünger gibi emenleri kastettiğimi biliyorlar elbet. Abdullah Avcı'nın milli takımda görev yaparken başlattığı futbol ve gençlik devriminin kimler tarafından sabote edildiğini unutmadık. Asalete yeşil ışık yakılmayan bir ülkede Abdullah Avcı'nın elinden zorbalıkla ve hakemlerle alınan şampiyonluklar nasıl bir ülke düzeninde olduğumuzun kanıtıdır. Futbolumuzun tarihinde hiçbir teknik direktörün yapamadıklarını yapan Şenol Güneş, imha edilecek teknik adamlar listesinde bir numaradır. Bu ülkenin medyası hak edilen gururları sahiplerine teslim etmeyi sevmez ama kendi iplerini "sahiplerine" teslim etmekte hiçbir zaman sakınca görmez.
H H H
Gelelim gerçeklere. Hollanda'yı tarihimizde 4 gol atarak kaç kere yendik? Norveç gibi bir takıma üstelik kendi sahasında 3 gol atan bir milli takımı şimdiye kadar gördük mü? Kesinlikle yarınları olan bir takım yaratıldığından şüphemiz yoksa her biçimde destek verecek kadar sabırlı olmak zor mu? Mesele; Şenol Güneş'in gösterdiği cesaretin arkasını sağlamlaştırmak mı yoksa kuyu kazmak mı? Bunun cevabını istiyorum.
H H H
Liderlik mücadelesinden her takımın yara almadan geçebilmesinin zor olduğu bir gruptayız. Maç öncesi tahminlerin değil saha içindeki gerçeklerin konuşacağı zorlu bir yolculuk bizleri bekliyor. Şenol Güneş'i ve milli takımı elemelerin son maçına kadar gözümüz gibi sakınmak zorundayız. Tünel çıkışına taş koymak yerine!