Son anonslar!

Süper Lig başlarken büyüklerin şampiyonluğa dair ihtiyaçlarını hala gideremediğini görüyoruz. Eskiden temmuz ayında transferler biterdi, şimdi yanlışların arkası sağlam olduğu için araya eylül ayı eklendi. Fenerbahçe'de "beklenen adam" hala gelmedi ama Kore'den stoper geldi. Üç sezondur ligin en çok transfer yapan takımında kadronun yeterli olmadığı gerçeği öne çıkıyor da geçmişteki yanlışların faturası kimseye çıkmıyorsa Fenerbahçe'de transfer bitmeyecek demektir. Genç futbolculara imza attırmak kolay da o gençleri oynatacak cesaret kimde var? Birkaç gün önce Fenerbahçeli bir baba, "oğlum şampiyonluk göremeden büyüyor da nereye kadar?" diye sordu. "Her sezon bir umuttur" dedim ama Fenerbahçe'yi yolundan döndürecek adamın Pereira olma ihtimalini de yok sayamadım.

***

Lige en hazır takım görüntüsü veren Trabzonspor. Türkiye'de "öznesi futbol" olan teknik adamların başında gelen Abdullah Avcı futbolun matematiğini de bizlerden iyi bilir. Molde maçında gördüğümüz gibi ligde sadece forvet hattını konuşturmayacaktır. Orta alandaki kontrollü paylaşımı güçlendirilmiş bir savunmayla birleştirip, kaliteli bir takım kurgusu yaratacağına şüphem yok. Eldeki özel adamların özgürlüğünü sergileyeceği ve sonucu belirlemekte etkili olacağı bir sistemde göz zevki de caba.

***

Beşiktaş, imece ruhunun temelini temsil ediyor ve asla lale devri takımı değil. Rakiplerde bu dengeyi bozacak güç, Beşiktaşlı futbolculardan daha zengin yüreğe sahip olmakla mümkün. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'ne katılmanın sadece para kazanmanın karşılığı olmadığını biliyor. Bizim bildiğimiz Sergen Yalçın da en olumsuz şartlarda bile kazanma mücadelesi veren bir takımın yönetmenidir ve sırları da filmin sonuna saklar!

***

Galatasaray'ın Avrupalı rakipler karşısında yetersizliğini mücadele ruhuyla geçiştirmesi klasik teselli. Takımın iyi hazırlanmadığı ortada. Fatih Terim'in yanlışlara köpürmesi de alıştığımız bir şey ama lig maçlarında başka bir Galatasaray'ın sahnelenmesi de kaçınılmaz. Çünkü en kötü durumdayken bile Galatasaray'ın rotası bellidir.

***

Emeklerin çalınmadığı düdüklerin adaletli çalındığı bir sezon görmek istiyoruz. Ben adaletin ve zarafetin tarafını tutuyorum ama bu sezon da çığırtkanlığın öne çıkma ihtimalini yüksek tutuyorum. Çünkü bu topraklarda sızlanma üstünlüğünü ele geçirmek için verilen mücadele alın terinden daha değerlidir. Büyüklüğün organik yapısı bozulduktan sonra oldu bunlar. O yüzden bizler hala çocukluğumuzun mitolojik kahramanlarını arıyoruz, insanlığın ve zarafetin ayakta olduğu o temiz yılları. Hakem servislerinden memnun kalmayanların ortalığı yakıp yıkma ihtimali bu sezon da mevcut, o yüzden pozisyonlar alındı! Güzel şeyler için "yakarmakla" eski güzellikleri "yakmak" arasındaki farkı her biçimde gösterecekler yine. Nasılsa yakanlar yanmıyor diye!