Sırlar açıkta!
Ali Koç birçok önemli teknik direktörün Türkiye'ye gelmek istemediğini belirtti.
Ne değerli adamlar geldi arkalarından teneke çalındı, niceleri sezonu bitiremeden yolcu edildi.
Bazıları paraya bile tav olmaz bizim ülkemizde av olacağını bilir.
Bazıları da sinsi bir tüccardır paranın kokusunu alsın yeter!
Fenerbahçe'ye sportif direktör olarak gelen Comolli'yi unutmadık. Bir kulübün içine sokulan en kurnaz tilkiyi.
Çekirdeği Comolli olan yapılanmanın berbat mirasıdır Fenerbahçe'nin bugünkü yolculuğu.
Yıkım projesi bu adamla başladı ve hala o enkazın yan etkileri sürüyor.
Comolli, Fenerbahçe'ye verdiği hizmetlerin (!) karşılığında o kadar çok para kazandı ki Fransa'nın Toulouse Kulübü'nü satın aldı.
O paraların içinde kampanyaya bağış yapan Fenerbahçeli çocukların harçlıkları da vardı!
***
Gelen yabancının ünlü ya da pahalı olması önemli değil, önemli olan karakterli olması.
Karakterli bir teknik adam transferleri yöneticilerin yaptığı bir kulübe niye gelsin!
Fenerbahçe'de transfer uzmanı o kadar yönetici varken gelecek teknik direktörün hükmü sadece etiketinde mi?
Alınan futbolcuların yeni teknik direktörün sistemine uyup uymaması kimsenin umurunda değil.
Ya da Fenerbahçe menajerlerin gözdesi olarak transferde yine uzak ara şampiyon olmak derdinde.
Para harcamakla yılları harcamak arasında harika bir yolculuk.
***
Eğer takım şampiyon olsaydı Emre Belözoğlu ile devam edilecekti, o şampiyonluğun kaybedilmesinde Emre'nin değil futbolcuların ödemesi gereken bir bedel vardı ama o futbolculara toz kondurulmadı.
"Üç yıl sonra ülkenin en iyi teknik direktörü olacak" diye sırtı sıvazlanan Emre'yi yolcu etmekle, Sivasspor maçını güle oynayan kaybeden futbolcuları korumak arasında ilginç bir başkanlık duruşu var.
Futbolcuların ruhsuzluğunun böylesine koruma altına alındığı bir kulüpte, yeni teknik direktör cebini mi düşünecek F.Bahçe'nin değerlerini mi?
Karakterli adamlar ülkeye gelmiyorsa gelecek olanın karakter analizi kimin umurunda!
***
Kaç yıldır izliyoruz, çuvalla para verip imza attırmak çocuk oyuncağı.
Basel'in 25 yaşındaki 1.98'lik santrforu Kemal Ademi'yle iki sezon önce 3 yıllık anlaşma yapılmıştı.
Maliyet 5 milyon euro.
Takıma hiçbir yararı olmayan Ademi, Karagümrük'e kiralandı da transferi yapanların sınıfta kalmasını kimse sorgulamadı. Fenerbahçeli yöneticiler itirafta yoksul ama inkarda zengin!
Elmaya giren kurtlu suflörlerin etkisinde kalanlar da caba!
Sadece para harcamakla yanlışların üzerinin örtüleceği zannediliyor da eskiyen zamanın soruları bile cevapsız kalıyorsa bizim dip notumuz bellidir.
"Felsefenin yerini renk körlüğü alsa da bütün sırlar açıkta!"
***
Futbol emek ister yürek ister şantiyesinde işçi olarak çalışacak adamlar ister.
O yüzden "bizim çocuklar" diye omuzlarda taşınmanın bir sorumluluğu olmalıydı. O kadar övgünün ve alkışın karşılığı saha içinde verilmeliydi.
Vermediler ve çaba göstermediler.
Avrupa Şampiyonası finallerinde havalanma katsayıları artan milli takım futbolcularından bahsediyorum.
Onların reklamlarda hamburger yemekle kolayca gol yemek arasındaki farkı hissetmeleri için bir fırın ekmek yemeleri gerekiyor.Herhalde ayakları yere basar da aynı manzarayı Dünya Kupası elemelerinde seyrettirmezler.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.