İnşaat!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 14 Haziran 2021, 21:12:00, Güncelleme: 15 Haziran 2021, 06:50:16
Kim bilir hangi kurnaz bezirganların "aklı" dolaşıyor transfer listelerinde?
Bu mevsimde sırtını güneşe verenler gözlerini kamaştıracak birini bulacaklardır elbet.
Nasılsa talan ikliminde en çok yalanların hükmü oluyor, Fenerbahçe'ye yaban kalanların!
H H H
Oysa gelmesi gerekenlerden önce gitmesi gerekenlerin hesabı görülmeli.
"Geçtiğimiz sezon ruh ölümü gerçekleşmiş olan futbolcuların dirilmesi için harcanacak çaba altyapıdan gençlere verilse Fenerbahçe ne çok şey kazanırdı" desem kimin umurunda?
Fenerbahçe'nin harcanan yılları para harcamakla örtbas edilirken, aldıklarının karşılığını vermeyenlere yeniden forma vermek kaçınılmaz.
Kritik maçları güle oynaya kaybedenlerin bu "meseleden" neler kazandığını sorgulayan olmadığı için daha görecek çok şeyler var demektir.
Çünkü birçok futbolcunun adamı var ama her adamın aydınlık bir tarafı yok.
Başları sıkışınca "dış güçler" masalı üretenlere karşılık biz buna "iç güçler" diyoruz ve inatla Fenerbahçe'deki karanlık inşaatı işaret ediyoruz.
Ali Koç'un buna izin vermemesi gerekirdi, çünkü haram parayı organize eden adamlar "yanaşmadır!" Koca Fenerbahçe böyle adamların yanaştığı liman olabiliyorsa, kötü insanlara koşulsuz itaat sadakati de yok eder Fenerbahçe felsefesini de.
H H H
Fenerbahçeli bir arkadaşım, "iki sezondur çok karamsarsın?" diye sordu da yanlışlarını alışkanlık haline getirenleri sebep gösterdim. Sonra da acı gerçeği fısıldadım kulağına.
"Sizleri şampiyonluk hayaliyle yoğuranlar, Fenerbahçe'nin sırtına hançer saplayacak sinsi güçleri doğuruyorlar." "Bilmece gibi konuşuyorsun be Hakkı Abi" dedi.
Zehirli sarmaşıkların balkonlara nasıl kolay tırmandığını anlattım ona.
"Ama" dedim "Aziz Yıldırım'ın verdiği mücadeleye bile sırtını dönenlerin gözleri bizim eleştirilerimizle açılmaz." "Nasıl açılır" diye sorunca noktayı koydum. "Sizleri hayallerle uyutmak kolay olduğu için böyle bir gerçeğe ihtiyaç duymuyorlar!" Sadece gülümsedi.
H H H
Avrupa Şampiyonası'nda Danimarkalı Christan Eriksen'in hayatını kurtarmak için seferber olan sisteme baktım, sonra da tribünlere ve futbolculara.
İnsan canına saygının hangi düzeyde olduğunu söylemeye gerek yok.
İnsan canına saygısızlık dendiği zaman bu sezon en çok tepki gösterdiğim adam (!) rakibinin bileğine kasti olarak basıp pis pis sırıtan İrfan Can Kahveci'ydi.
Ama ne kulübü tarafından ayıplandı ne futbol medyası tarafından.
Sevginin olmadığı bir ülkede vahşi duyguların itibarı büyüktür.
Böyle bir adam futbol bile oynamadan yılın futbolcusu seçimlerine layık görüldüyse bizler neyi konuşuyoruz!
H H H
Milli takımın İtalya karşısındaki yenilgisinin hayallerimize sekte vurmasıyla yakın ilgisi var.
Ama bu milli takımı eleştirmeye kimsenin hakkı yok.
Şenol Güneş'ten başka o takımda kimin emeği var?
Yabancı da yabancı diye tutturanlarla yurtdışında oynayan gencecik futbolcularımızı harmanlayıp bir takım yaratan Şenol Güneş arasında uçurumlar var.
Kulüp takımlarımız o uçurumun kıyısındayken, milli takımın Avrupa Şampiyonası finallerine katılması bile çok büyük başarıdır.
Avrupa Şampiyonu olmayı kim istemez?
Ama yabancı bataklığında kendi çocuklarına ihanet edenlerle milli takım yenilince bayram edenler oldukça, "bir yalnız adam" filmini izlemeye devam edeceğiz demektir.
Dünya Kupası elemelerinde de!