Özlem!

Ne olur yani insanlar birbirlerine diş geçirmeyi bıraksa da şöyle helalinden bir futbol sezonu geçirebilsek.
Yeter artık, kulüpler arasında düşmanlık tohumları ekilmese.
Ağalar beyler ezberlediğimiz çirkinliklerinin fotokopisini çektirmese.
Düdüklü tencerelerde kaynatılan şampiyonlukların sonu gelse.
Maçı kaybedenler kendilerini de kaybetmese, küfretmeyi herkes bilir de özür dilemek de erdem bilinse.
Haram değil asalet sevilse, adalet masalıyla ganimetlere itibar edilmese.
H H H
Hayatın terbiye ettiği insan olmak varken paranın terbiyesizliğine sığınılmasa.
Başkalarının canı yandığı zaman susanlar kendi canları yandığı zaman emzik aramasa.
"Alt tarafı futbol üst tarafı insanlık" deyip insan kalitesine yatırım yapılsa.
Yabancılar için transfer bataklığı icat edileceğine genç futbolcularımız için de birkaç çivi çakılsa.
Kendi renklerinin yanlışlarına arka çıkılmasa, madem futbol erkek oyunu biraz da erkekçe öne çıkılsa.
Kulüplerin içini boşaltan başkanlardan adalet önünde hesap sorulsa.
Sükseli otomobillerini çocuklarımızın üzerine sürenler hiç olmazsa kırmızı ışıkta dursa.
Kurulan cümleler biraz da çocukların mahallesine uğrasa.
Televizyonlarda yeteri kadar mafya dizisi var ne yani biraz da Sadri Alışık olunsa.
H H H
Ezeli rekabet ebedi rezalete dönüştürülmese.
Başkanlar teknik adamlar konuşurken pozisyonları kendilerine yontmaktan değil gerçek adaletten bahsetse.
Sistemden beslenenler hakemlerle değil sokaktaki çiçekçilerle pazarlık etse.
Ne sosyal medyanın gazına gelinse ne yağcı medyanın.
Tutukluk yapanlar düşüncelerini yenilese.
H H H
Babalar çocuklarının üzerini aile yadigarı geleneklerle örtse, sistemin piyonları işlerine gelince yanlışların üzerini örtmese.
Ekranlarda olsun gazetelerde olsun yağcılık ve uşaklık bu kadar itibar görmese.
Efendi insanlara "sallamayı" özellik sayan yorumcular ağaların beylerin karşısında yelkenleri indirmese.
H H H
Geceleri uyumak için değil uyanmak için kitap okunsa.
Taraftarlar organlarını takımlarına bağışlayacaklarına ihtiyacı olanlara bağışlasa, sahte pozisyonlardan geçinen kendi futbolcularını bile bağışlamasa.
Anneler boşalan kahve fincanlarını mutfağa götürürken babaların televizyon karşısındaki küfürleri duyulmasa.
Çocuklarımız başkanların ve teknik direktörlerin yemeklerine sos olarak koyulmasa.
Bir pozisyonda ortalık yangın yerine çevrileceğine biraz da karanlıklar için kibrit çakılsa.
Futbol insanlık katında güzel olsa, her çocuk maç izlerken kendini bir masalın içinde bulsa.
Büyükler için kudretini göstermenin zarif yolları bulunsa.
H H H
Biraz centilmenlikten ve insanlıktan kimseye zarar gelmez.
Alçalmak ancak denizlerdeki dalgalara aşık olan martılara yakışır.
Üç kuruşluk çıkar için kimse kimseye eğilmese, büyükler sadece çocukların ayakkabılarını bağlarken eğilse.
H H H
Peki, bu yazdıklarımızın hiçbiri ağalar beyler için geçerli değilse?
Yoksa o güzelim değerlerimizi Mars'a mı götürdüler?
"Suyunu çıkarıp" futbolun!