Değişim!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 20 Ekim 2020, 00:10:45, Güncelleme: 20 Ekim 2020, 06:50:26
İzmir'de farklı kazanacağı varsayılan baskılı oyun son çeyrekte galibiyeti koruma sahnelerine dönüştü.
Neredeyse Fenerbahçe zor bela kazandı.
Maçın genelinde iyi oynayan bir takım kendi yoluna taş koyup yanlışlarını doğrulayan bir rakip yaratıyorsa o takımdaki sorunlar da yadsınamaz.
Maç iyi giderken yanlış oyuncu değiştirenler kendilerini asla değiştirmeyecek olanlardır ve asıl tehlike de buradadır.
Soru: Bir teknik adam işleyen bir takımı niye bozar?
Cevap: Taraftarlarına Karagümrük maçında olduğu gibi ecel terleri döktürmek için.
***
Evet, Fenerbahçe'nin kaçırdığı goller de çok netti.Bu da şunu gösteriyor öyle net pozisyonları harcamanın adı beceriksizliktir ve başka takımlarda kral olanların Fenerbahçe'de hayal kırıklığı yaşatma olasılığı büyüktür.
Unutmayın; parlayan her şey altın değildir.
Ayrıca Fenerbahçe savunması takımın en zayıf halkası.
Guilherme karşısında nal toplayanlar vardı!
***
Orta alanda un alıp ekmek veren değirmen gibiydi de kendisini sahada izlerken, "helal olsun" dedim.
Birçoklarının yeni sezon reçetesinde adı yoktu ama doğrusunu söylemek gerekirse, "Göztepe karşısındaki Ozan Tufan takıma ilaç gibi geldi!"
***
Maçın hakemine gelirsek, bizler gördüğünü çalabilen hakemleri görmek için uzun yıllar beklemeye mecburuz.Fenerbahçe'nin kazandığı penaltı öncesi Ozan Tufan'ın hareketi net faul.
Fenerbahçe aleyhine verilen penaltının hakemlikle ilgisi yok.
Neyle var?
Hakem olmayı YOK sayan duruşla!
Peki, Fenerbahçe'nin penaltısında Ozan Tufan'ın uyarısıyla VAR'a giden bir hakem, Serdar Aziz'in penaltıyla ilgisi olmayan pozisyonu için neden uyarılmadı?
Saha dışındaki suçlar sahanın içine sızıyorsa, bu pozisyonların cinayet fragmanları olması ihtimal dahilindedir.
***
Futbol insanlık katında güzeldir, ruhların zalim gösterisinde değil.Kaç kere seslendik; "sen futbolsan asil duruşunu göster, eski zamanlardaki delikanlı gömleğini giy.
Ağzının payını ver çirkinliklerin!" diye.
Çıtı bile çıkmadı!
Gazişehir maçında Antalyasporlu Sydney'in rakibinin bileğine bastığı zalim pozisyona baktım da "bir insan nasıl bu kadar zalim olabilir?" dedim.
Amacı o ayağı kırmaktı.
Hakem kırmızı kartı gösterdi ama asıl cezayı Antalyaspor yöneticileri vermeli desek bize gülerler.
Bu ülke yabancılara cennet.
Gencecik çocuklarımızı hazırlık maçlarında tokatlayan yabancıların bile korunduğu bir ülkede, emekçi bir gazeteciyi yanındaki çeteyle darp eden ve fotoğraf makinesini gasp eden Galatasaraylı Lemina'ya ne yöneticileri bir şey yaptı ne yasalarımız.
Şimdi nasıl da keyifle anlatıyordur Türkiye'deki anılarını.
"Türkiye'de adaletin üstüne pek düşmüyorlar ama zorbaların ağzının içine düşüyorlar!" diye.