Futbol özlemi
Araştırma yapılmış da bu virüs günlerinde insanlar en çok futbolu özlemiş. İnsanlar uykusuz koşturmacaları özledi belki. Yüklendiği idealin parçası olmayı. Tribün arkadaşlarına "aşka geç kalma" diye telefon açmayı. Kendini özgür hissetmeyi maçı izlerken diline filtre takmamayı. Sevdasını haykırmayı, hafta başında iş yerindeki arkadaşlarıyla maçları tartışmayı. En çok da virüs konulu bir hayatın içinden kopmayı.
***
İnsanlar maç geceleri güneşe doğru yolculuğa çıkmayı özlediler belki. Tribünler olmasa da televizyonların karşısında haykırmayı. Kızınca oku yaydan çıkarmayı, gerçeği görmek istemediği zaman kendini haklı çıkarmayı. Takımı her gol attığında yan komşusunun duvarlarını yıkmayı, yenilen gollerde boynu bükük bakmayı. Ne varsa içinde dışına vurmayı. Ve ne olursa olsun sonuçlara katlanmayı.
***
İnsanlar damarındaki kanın tuttuğu takımın rengiyle aynı olduğunu göstermeyi özlediler belki. Üzerine geçirdiği formayı öpüp, "sevdamı hiçbir şeyle değişmem" demeyi. Haksız pozisyonlarda kan beynine hücum ettiğinde öfkenin de aşkın kardeşi olduğunu göstermeyi. Kendisiyle bile polemiklere girmeyi. Her şey kötü giderken umutlarını temize çekmeyi. Bileğini büken rakiplerin karşısında gerektiğinde ceketini iliklemeyi.
***
Sadece erkekler değil kadınlar da futbolu ne çok özlediler kim bilir. Maç başlarken uğur yapmayı evin içini umutlarla kuşatmayı. Heyecandan çayı ateşin altında unutmayı. Baba yadigarı sevdasının sevincine de hüznüne de ortak olmayı. Tartışmalı pozisyonlarda telefona sarılıp ruh ikizini avukat tutmayı. Özellikle de gecenin sonunda iddiaların galibi olmayı.
***
En çok da çocuklar özledi futbolu. Her maçtan önce annelerinden üç tatlı kaşığı umut şurubu içmeyi. Evin içinde bile kendine tribün seçmeyi. Üzerine giydiği formasını ekran karşısında terletmeyi. Takımı tek farklı galipse son dakikalarda gözlerini yummayı, takımı yenikse mucizelerden medet ummayı. Gerektiğinde topu taca atmayı takımı yenildiğinde erken yatmayı. Kaçan uykusunu yastığın altına saklamayı. Bazen bir gecede yaşlanmayı bazen nerde bıraktıysa orada uslanmayı.
***
Şu sıralar el değmemiş yalnızlığı yaşıyor futbol. Futbola tanıdık olmayan bir mevsimin içinden geçiyoruz. Çoktan belli olmalıydı şampiyonu da küme düşenleri de. Liglerin ikinci kez başlaması futbol sevdalılarına gecikmiş zamanın özrüdür. Tabii ki önce insan sağlığı. Ama mecburi istikamet levhası ligin başlamasını işaret ederken bizler de cebimizde saklıyoruz futbol konulu cümleleri.
***
Boşuna özlenmedi futbol. Çünkü sevdanın gönderine dikilen her renkten bayrağın adıdır futbol. Fi tarihinden beri.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.