Düşünüyoruz!
Onlar para ve popülerlik uğruna ortak noktada buluşup çocuklarımızın geleceğini yediler, bizler futbol sevdasına birbirimizi yedik.
Onların dedikleri dedikti üstelik utanmadan işaretlerini bekledik.
Gündemi soytarılar belirledi bedelini çocuklarımızla birlikte ödedik.
Gözlerimiz renk körüydü, birbirimizi nasıl kırdığımızı düşünmedik.
H H H
Rakip dediklerimizin acısı bizlerde coşkuya dönüştü, onların da takım aşkına ve bir kalbe sahip olduklarını görmedik, görmek istemedik.
Zalim hayaletler dolaştı içimizde bencilliğin koynuna girdik.
Sosyal medya mezbahalarındaki çetelerini yemlediler!
Haksızlığa karşı ne kadar kalabalık olduğumuzu bildiğimiz halde, akvaryumun içinde balık haline getirildiğimizi düşünmedik.
H H H
Onlar bizleri dönme dolaplara bindirdiler, bizler alkışlarımızla onların başını döndürdük.
Televizyonların karşısında hapsettik kendimizi.
İpini sahibine teslim eden kuklaları seyrettik yıllarca.
Uzaktaymış gibi duruyorlardı ekranlarda oysa evlerimizin içindeydiler.
Çocuklarımıza ne kadar yakından saldırdıklarını düşünmedik.
H H H
Hakemlerin sahanın ortasında bıraktığı deliller cinayet romanlarında bile yoktu.
İşlerine gelenler tasarlanmış cinayetlere kaza dedi.
Meseleyi kavrayanlar "bize yok mu?" dedi. Kaba saba adamlar kulüp başkanı oldu, hiçbiri itiraz ederken parmak kaldırmadı sadece taraftarları ayağa kaldırmayı düşündü.
Onların kurdukları cümlelerin aslında bizleri birbirimize kırdırmak için namluya sürülmüş kurşunlar olduğunu düşünmedik.
H H H
Şimdi düşünüyoruz.
Kendimizi sorguluyoruz onlardan önce.
Önce kendimizi bağışlıyoruz yanlışlarımız için. Soruyoruz; "biz bu hayatın nesi oluyoruz?" "Eğer vicdanımız ve insanlığımız yoksa hiç kimsesi!" Aşk için yapılan tüm tanımların para için yapılmayan bütün güzelliklerle kardeş olduğunu biliyoruz.
Yenilgilerin nöbetinde virüsün aldığı canları sayıyoruz da varsın gözü doymasın hayat, bizler inadına yeni manzaralar arıyoruz pencerelerde.
Kırık cam bakışlı dedelerin, masum çocukların camlardan bizlere bakan yalnızlığına el ediyoruz karşı camlardan.
Aklımıza takılanları temize çekiyoruz. Futbolun çamurluklarına "bir daha izin vermeyeceğiz" diyoruz "ağlarınıza takılmaya!" O kadar vaktimiz var ki; durmadan düşünüyoruz.
H H H
Ömrümüzün güz sonlarında olduğumuzu biliyoruz, futbolun savaş olmadığını da.
Eleştirilerimizi daha nazik yapmayı haksızlıklarda daha dik durmayı.
Hayatın vicdanla ve çocuklarla çiçeklendiğini, futbolun formalarla olduğu kadar yüreklerdeki renklerle şekillendiğini düşünüyoruz.
Vicdanı olanların şu sıralar kendi derinliklerinde gezindiklerini ve aynı soruları kendilerine sorduklarını biliyoruz.
Sakatlanan rakip oyuncuya sahadan çıkarken yuh çekilmeyecek artık.
O yüzden maçlar ne zaman oynanırsa oynansın bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyoruz.
H H H
Omuzlarındaki melekleri düşürenler şimdi harıl harıl o melekleri arıyor.
Biliyoruz ki insanı sadece ölüm terbiye etmez, yaşarken bunu başarmak gerekir.
Biz böyle düşünüyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.