Adrese teslim!

Zarafet ve yöneticilikle tüm bağlantıların koptuğu yılların içindeyiz.
Güzel insan olmayı becerebilmiş kaç yönetici var kaç teknik adam?
Herkeste bir güç gösterisi hatta bir öç gösterisi.
Teknik direktörlerde başkanlarda hak etmeden kazanmanın histerisi.
Taraftarlar, yalaka yazarlar çirkinliği koruma altına alırken sportmenlikle adamlığın arasını düzeltmek için kaç kitap yazmamız gerekiyor?
H H H
İnsanlar büyüdükçe çocukluğuna ihanet eder, böyle adamlar da doğaldır ki çocuklara ihanet eder.
Soralım bakalım; yöneticiliğiniz teknik adamlığınız çocukları ne kadar ürkütürse o kadar mı gurur duyuyorsunuz?
Ağzınızı çamurlu cümlelerle çalkalarken her yıl sizin yüzünüzden kaç çocuk harcanıyor hesapladınız mı?
Sizinkiler çocuktur da futbol sevdası olan rakip takım çocukları çocuk değil midir?
Ayakkabılarını bile çocuklara bağlatabilecek bir ruhu sahip olanlarınız var.
Çocuklarımızın sırtını dayadığı bir taş kadar bile insaflı olmayanlarınız!
H H H
Adalet ve asalet kavramlarının adımları cesurdur ama çoğunuzda o cesaret yok!
En kaypak yolu seçiyor saha dışı güçlerden hakemlerden medet umuyorsunuz.
Kendinize verileni kucaklarken uslu çocuk oluyor, canınız yandığı zaman ağzınızı açıp gözünü yumuyorsunuz.
Ne emek tanıyorsunuz ne alın teri.
Hanginiz hakemlerden aldığını iade etti?
Hanginiz satılmış düdüklerle gelen ganimeti reddetti?
Gösterin heykelinizi dikeyim!
H H H
Çanak soru bankasında hesapları kabarık olan yorumcularınız var.
Onlara "kuyruk yağı yorumcu" denir.
Sordukları sorular da utanmaz verdiğiniz cevaplar da.
Yıllardır kabadayılıkla beslenen teknik adamlığın yaverleri çok diye uşaklığa prim verilen bir düzen yarattınız.
İpini sahibine teslim eden medyatik kuklalarınızdan popüler soytarılar yarattınız.
Mesleğimizi de kendinize benzettiniz!
İçinizde "hayvanlarla hayvan olamayız" derken bile dört ayak üzerine düşenleriniz var.
İçinizde Neron olanlarınız var.
Zerre kadar asalete sahip olmayanlarınız.
H H H
Nasıl sevgisiz olduğunuz bencil duruşlarınızdan, nasıl beceriksiz olduğununuz yarattığınız borç bataklıklarınızdan belli.
Nasılsa borçlarınızı bizler ödüyoruz, hiç çekinmeyin bir daha yakın durun yabancılara!
Memleketi biraz daha yakın.
Merhameti yok edip nefret üretirken yarattığınız travmadan utanmayın.
Bu çukurlar sizlerin eseri eseri.
Çoğunuzun gözlerinde dev aynaları var.
Kendinizi matah bir şey sanıyorsunuz!
H H H
Bütün bunları bir şampiyonluk uğruna yapıyorsunuz ya, hiç kuşkunuz olmasın ki bu ülkede şampiyonluğun bir gururu kalmadı.
Film gibi izliyoruz; o şampiyonluk iki hakemin ahlaksız düdüğüne bakıyor artık.
Ama herkesin mazisi de camdan bakıyor.
"Bizler o şanlı tarihleri sizin gibiler için yazmadık" notuyla birlikte.
Not: Bu yazı adrese teslimdir.
Futbolun ve asaletin anlamını bilenler yazımın dışındadır.