Yoldan çıkanlar
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 05 Kasım 2019, 00:26:53, Güncelleme: 05 Kasım 2019, 07:50:11
Deplasman fobisinin dışavurum özeti:
Fenerbahçe böyle gecelere eğitimli bir takım olmadığını Kayseri'de de gösterdi.
7 net pozisyon, direkten dönen 3 top ve Kayseri'de bırakılan 3 puan.
Maç sonunda futbolcular talihsizlikten yakınmış!
Rodrigues'in kaçırdığı pozisyonlardaki beceriksizliğin adı talihsizlik olamaz.
Kayserispor'un kaleyi bulan tek şutu gol oluyorsa, bu şartlar altında kazanan haklı sayılmıyor da kaybedenin hakkı aranıyorsa!
Bunun adı kendi yoluna taş koymaktır.
Talihsizliğe sığınmak da kendi içindeki gerçekleri yok saymaktır.
Çünkü talih en çok kendisine güvenenleri mahcup eder!
***
Gerçek meselemize dönersek.
Para futbolun kalbini kırdı; yabancı bataklığını icat etti.
Hakemler adaletin kalbini kırdı;
VAR olanları bile YOK etti.
Yorumculuk zarafetin kalbini kırdı; zorbalığı üretti.
Yöneticiler asaletin kalbini kırdı; her şeyi mahvetti.
Şimdi her hafta sonu karaktersiz futbolun değil sadece hakemlerin ve pozisyonların konuşulduğu bir futbol ülkesi olduk.
Nasılsa koşan da yol alıyor topallayan da.
Ben de diyorum ki; "merak etmeyin futbolun herkese yetecek utancı var!
Mesele utanacak yüzü bulmakta!"
Fenerbahçe'nin verilmeyen penaltı pozisyonuyla Galatasaray'a verilen pozisyon birbirinin neredeyse kopyası. Birine verilen diğerine niye verilmiyor?
Ya da Fenerbahçe'ye verilmeyen Galatasaray'a niye verildi?
Fenerbahçeli Emre ve kaleci Altay kırmızı kartlıktı, niye gösterilmedi?
Hakemlerin Trabzonspor'la alıp veremediği ne olabilir diye düşünüyorum. Hınç mı? Yoksa başka güçlere yaranmak duygusu mu?
Takım ne zaman yükselişe geçse bir hakem duvarı inşa ediliyor.
Her sezon en net cinayetler Trabzonspor aleyhine işleniyor!
Bazı hakemler fişleniyor ama ya arkaları kuvvetli ya da onları tekrar sahaya sürenlerin bir amacı VAR!
Robin Yalçın'a ikinci sarı kartı bedavadan gösterip maçı beraberliğe kurgulayan ve Sergen Yalçın'a kırmızı kart gösterip "defol" diyen Halis Özkahya'nın defolup gitmesini gerektiren sayısız örnek var da böyle adamların sahalarda ne işi var?
***
Sahi ya VAR niye var?
Adaletin yokluğu hakem cinayetlerinin varlığına armağan olsun diye mi?
Ekranın başında oturmak; haksızlığın karşısında ayağa kalkmaktan değerli sayılsın diye mi?
Ya da "sizin sponsorunuz mu VAR?" diye sorulması için mi?
Adalet için bu kadar özgür bırakılan hakemlerden istediğimiz bir çift göz ve yumruk kadar yürek.
Her problemin sonuçlarının gerçek bir çözümü vardır O halde sorumun cevabı da vardır "Siz o gözleri ve yüreğinizi derin dondurucuda mı saklıyorsunuz?" Her hafta yeni çirkinlikleri ve katliamları piyasaya sürerken!
***
Futbolu konuşacak dil de kalmadı konuşulacak futbol da.
Yabancılara deli olanlar nimet saydıkları müşterilerine veli oldular.
Yabancı bataklığında birilerinin cepleri doldu birilerinin gönlü oldu.
Adaletin silueti bile kalmadı, eti sistemin kemiği hakemlerin!
Şimdi kaçırdığımız trenlerin peşine takılsak ne olur.
O tren yoldan çıktıktan sonra!