Kalite!

Yazlar erken bitmiyor artık.
Futbolumuz kaç zamandır "parasal" iklime girdiğinden beridir ki kalite olarak her mevsim "kurak" geçiyor.
Sahada vıcık vıcık itirazlar, hükümsüz hakemler ve karikatürize futbol! Bunlara öylesine alışıldı ki yadırganmıyor artık.
Nasılsa her şey sezon sonlarında "oldu bittiye" getiriliyor.
Futbolun içindeki aşk; renk körü olduğundan beridir ki, herkes kendisinde olmayanı başkasında arıyor! Adaleti mesela!
H H H
Ligimizin son haftasından kalanlara baktım.
Fenerbahçe futbol oynamadan kazandı.Puan cetvelindeki manzaraya bakınca işler yolunda.
Ama savunma tarafı takımın Araf'ı.
Gol yemeden maç tamamlamak uzun bir süre rüya.
Gustavo'nun "geri vites" oyun anlayışının önüne geçmek için, hangi takımda forma giydiğini öğrenmesi zaman alacak galiba!
Zanka'yı işaret etmek yetmez, bazı yabancılar bu ülkede aldıkları yüksek ücretin bedelini "ağırlıklarıyla" ödetir!
Maçın hakemine gelince;
"Fırat Aydınus bu ülkede küme düşürülmesi gereken ilk hakemdir" desem sanırım yeterlidir.
H H H
Bu hafta futbolun gönlünü alan sadece Alanyaspor ve Trabzonspor'du.
En kaliteli oyuncuların sakat olmasına bile aldırmayan Trabzonspor elindeki kadroyu en iyi kullanmanın sanat olduğunu gösteriyor. Karşılığını da alıyor.
Futbolun adalet duygusu hak edenlere emeklerinin karşılığını veriyor ya o zaman umutlanıyor insan.
Puan cetvelini emrivaki düzenlemeye yeltenenlere karşı!
H H H
Futbolumuzun yabancı bataklığında olması bir yana, hakemlerin tarafsızlığa "yabancı" kalması da devam ediyor.
Büyük takımlara verilen penaltılar Anadolu takımlarına verilmiyor.
Büyük kulüplerin futbolcularına tahammül sınırları zorlanırken, diğer kulüplerin oyuncuları sahadan kolayca atılıyor.
Bu ülkedeki hakemliğin öznesi:
Büyüklerin kazanmasına yataklık etmek için "erketeye yatılıyor!" Benim cümlemin öznesi: Korkak hakemliğin düdükleri sokak pazarlarında satılıyor!
H H H
Büyüklük tasladığımız yabancı hastalığımız var.
Bu yıllar futbolumuzu harcatan yıllar. Bu yollar yabancılara altın raylar döşenen yollar.
Ama futbolumuzun kalitesizliğinden yabancı futbolcular sorumlu değil.
Onlar harika bir pazar bulmuşlar, rüyalarında göremeyecekleri bir ortamda paranın peşine takılmışlar.
Meselenin kaypak tarafına yaslanan teknik direktörler başkanlar onlara gözü gibi bakarken, onlar da işlerine bakıyorlar.
Endüstriyel üretim dedikleri buysa futbolumuzun tüketilmesinin adını da onlar koysun!
Nasılsa hiçbirinin futbol ve kalite açlığı çektiğini zannetmiyorum ya olur da acıkırlarsa kebap yemeyi bıraksınlar!
Gözlerini yabancılar doyursun!
H H H
Beşiktaş'ta yeni başkan Ahmet Nur Çebi.
Yapılması gereken çok şeyler var ama mutlaka yapılması gereken eski başkandan hesap sormak.
Kazandıklarını kaybetmek için harcayan Fikret Orman'ın vereceği hesapları görmek herkesin hakkıdır.
Ahmet Nur Çebi'nin en anlamlı hizmeti de bu olacaktır.