İnsanlık
Hep çirkinlikleri ve kötülükleri tartışacak değiliz ya!
Volkan Demirel ve eşi Zeynep Kübra 2 yaşına basan çocuklarına doğum günü partisi düzenlemek yerine 22 omurilik felçlisi çocuğa tekerlekli sandalye armağan ettiler.
Bundan anlamlı bir kutlama olabilir mi? Volkan Demirel'in Soma'daki faciadan sonra yaptıklarını da biliyoruz.
Onun ruhundaki insanlık her zaman diridir.
Ve bir kez daha göstermiştir ki; insanlık hala ölmedi.
Futbolun içinde de dışında da!
Volkan'ın futbolu bırakmasıyla kendisine başarı mesajı yayınlayan kişinin Muslera olmasındaki zarafetin bu insanlıkla ortak bir ilişkisi olduğunu da belirtmeliyim.
Keşke bütün yabancılarımız da Muslera gibi olabilse!
Bazılarının toplumsal travma yaratmak için kurdukları cümlelerin içine bir silah yerleştirilmediği kalıyor.
Eski başkanın alacaklarını istemesiyle başlayan tartışmayı "porno kasetimiz mi var?" diye noktalayan kulüp başkanlarımız var.
Çocuklarımızın hayatını dolduran insanların aslında nasıl tehlikeli olduklarını görmüyorsanız boşları doldurun!
"Futbolumu geri istiyorum!" Eskiden futbol maçları Sadri Alışık filmlerinin masumiyet hissini uyandırırdı.
Şimdi Elm Sokağı Kabusu!
Ne yazık ki böyle zarif düşünen futbol adamlarımız çok az!
Uzak köylerde mezar taşlarına "100 yaşına kadar yaşadı ama dünyaya gelmedi" diye yazarlar.
Oysa insan olanın öldükten sonra bile canı acır. Hele hayatın öznesinin çocuklar olduğunu biliyorsa!
Gerçek adalet için kavgaya soyunanlara saygım sonsuz.
Ama kendi çıkarlarına bel bağlayanların ağlamasına mendil bile tutulmaz!
Hakemlere gelince.
Bir hakemin adaleti ensesinden vurma ihtimali maçı adilane biçimde bitirme ihtimalinden 100 kat büyükse, hakemler için de alt yapıya yatırım yapılmasını talep ediyorum.
Üst yapı çöktü çünkü!
Avrupa şampiyonası finalleri için bilet kesiyoruz şu sıralar.
Genç ve harika bir takımımız var.
Yarınlara umutlu bakmamızı çoğaltan sebeplerimiz var.
Her şeyden önemlisi milli takımı "ülkenin takımı haline" dönüştüren düşünce zenginliğimiz var.
Bu zenginliği ve ruhu Şenol Güneş üretti. Şenol Güneş'in hayatı kendisini şekillendirmeye çalışanlara direnmekle geçti zaten.
"İyiler mutlaka kazanır" diye yazar hayatın duvarlarında.
Kötülerin el üstünde taşındığı bir dünyada iyilerin kazanacağı bir dünyanın varlığını da biliriz.
Milli takımın geleceğe saçtığı ışıktan acayip mutlu olurken, bu ülkenin futboluna kötülükleri enjekte edenlere verilen rahatsızlıktan dolayı özür dileriz!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.