Martı ve karga!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 22 Ocak 2019, 23:13:32, Güncelleme: 23 Ocak 2019, 08:00:15
Cinayet defterinde Comolli'nin adı var ama Comolli dendiği zaman akan suyu durduran bir başkan var ki, Fenerbahçe için yapmadığı fedakarlığı bu kasa uzmanı için yapıyor. Hey gidi yıllar hey! Kim derdi ki, rakip takım tribünleri "Fener kümeye" diye bağıracak!
Anlayacağınız, Fenerbahçe'de ikinci yarının ilk maçında da sakız oldu özlemler. Çiğnemekte sakınca yok. Sosyal medya efsanesi (!) Ersun Yanal kaybederek aşama kaydediyor. 3 lig maçı sıfır galibiyet 6 kayıp puan. Bir de tarihe geçen Ümraniye faciası var ki. Şaka gibi yani.
Fenerbahçe'nin bu kadar çok puan kaybederek hala ayaklanmadığını hiç görmemiştim. Takım ruhu oluşmadı. Niye? Çünkü sezon başında altyapı hocalarının sözüyle "moralleri bozuluyor" diye arka çıkılanlara o formanın anlamı öğretilmedi. Gözleri paradan başka bir şey görmeyen korkak futbolcular kaç kere suçüstü yakalandı da ne oldu? Kendi verdiği sözlerin arkasında duramayanlar öne çıkmadıysa, can çıkar huy çıkmaz! O yüzden maç biterken ayakta kalma yeteneği olmayanlar, kaypak bir faule yataklık ederse bedelini son dakikada yenilen golle öder. Ve sezon başından beri okula başı eğik giden Fenerbahçeli çocuk; Bursaspor maçının bitiminde babasına "gözü yaşlı haliyle" gülümser. "İyi ki sömestr var baba!"
Ben de diyorum ki; "iyi ki gençler var." Futbolumuzda gençlik ateşini yakanları gördüğüm zaman umutlarım çoğalıyor. Kuşadası'nda U 16 Mercedes Benz Ege Kupası vardı. U 16 Milli Takımı İngiltere ve İspanya gibi iki özel takımı 2-0'lık sonuçlarla alt ederek şampiyon oldu. Bu sihirli gençlerin üretimindeki isimlere baktım. Futbol Gelişim Direktörü Tolunay Kafkas. Gençlik devrimine gönül veren ve hala ideallerinden ödün vermeyen teknik adam. Futbolumuzdaki pespaye tüketime inat tarihi yeniden başlatmak için biçilmiş kaftan! U 16 Genç Milli takım teknik direktörleri Mehmet Yıldırım ve Soykan Övünç Başar'a baktım, karınca askerlere. "Futbolumuzun böyle insanların rehberliğine ihtiyacı var" dedim, "yabancılara muslukları açıp kulüpleri batıranlara değil!"
İflasın eşiğine geldikleri halde, hala kendilerine "kakalanan" yabancı transferlerle gurur duyan büyüklere bakıyorum. Diyorum ki; "bu ülkede futbolun gelişimini üç büyükler engellemiştir!" Futbolun acımasız kapitalistleri. Yıllarca pastayı onlar yedi borçlarını biz ödedik. Arsaları onlar kaptı vergilerini biz ödedik. Ve hala başkalarını suçlayarak kendilerini temize çekmek istiyorlar. Ve hala yanlışlarında inat ederek bizlerle alay ediyorlar. Nasılsa medyada avukatları çok! Biz de diyoruz ki; yağmursan yağ, rüzgarsan es! Ama sızlanarak nemalanmak istiyorsan yeter artık! Sesini kes!
Ne yazık ki bu ülkede şiirleri martılar okuyor hala! Parsayı kargalar topluyor.