Tebrik kartı

Hakkı Yalçın hakki.yalcin@fotomac.com.tr

Yeni bir yıl gelirken eski yıla sitemlerimizi gönderiyoruz ama yılların ne suçu var.
Her şeyi "nakde" çeviren hayat kötülükleri ödüllendirirken, eski güzelliklerin cümlesini kaybettik.
"Biz bazı hayvanlarla hayvan olamayız" diyen adamların kulüp başkanlığı yaptığı bir ülkede zarafetin ne işi olabilir ki zaten.
İpliği pazara çıkarmak pazarın da değerini artırıyor artık, ipliğin de.
Oysa birileri semt pazarlarına akşam çöktükten sonra ortaya çıkan kadınların dramını izlese.
Ezik domatesleri, sebzeleri toplayan anneleri, öğretmenleri.
O zaman futboldan iğrenir.
Futbol; kulüp başkanları çuvalla para harcayıp sızlansın, zibidiler zengin olsun diye icat edilmiş bir oyun değildir çünkü

***

Paranın canı cehenneme.
Süpermarketlerde kredi kartlarını kullanırken limiti yetersiz olanların paketlerini iadeye gönderen kasiyerleri gördüğüm zaman...
Veresiye defterine borç yazdırdıranlara, "önemli değil paran olunca ödersin" diyen mahalle bakkallarını özlüyorum.
O bakkalların nezdinde geçmişin asil futbolcularını, teknik adamlarını ve onurlu gazetecilerini.
Ve adam gibi başkanlarını!

***

İtfaiyecilerin öğretmenlerin kıt kanaat yaşadığı bir ülkede, yediği önünde yemediği arkasında olan futbolcuların meslek onurunu sorguluyorum.
"Bu formayı taşımam için gerekli şartları oluşturanlara karşı, ben yerine getirmediğim şartların utancını ne yapacağım?" diyecek haysiyete sahip kaç futbolcu tanıyorsunuz?
Buna karşılık, "ayakta duramayacak halde olanlar bile birbirine omuz vermek zorundadır" dediğimiz zaman şuh kahkaha atarak selfie yapanları görüyorsunuz.
Aşk artık buralarda oturmuyor.
Görüş alanının dışına çıktı!

***

Futbol bir mızıkçılık artık.
Tebrik etmeyi reddedip birbirini tahrik ederek geçinenlerin getireceği kalite belliydi zaten.
Şimdi medyada kurulan çeteler, algı operasyonları, sırtından vurulan namuslu teknik adamlar hep bu acımasız sistemin gereği.
Oysa futbol çocukların baş tacı olmalıydı korku tüneli değil.
Futbol alın teri olmalıydı haram tellallığı değil!
Kabadayılara, teşvik primi dağıtan ahlaksızlara itibar göstermek futbolun içinde olmamalıydı.

***

Çocukluğumda karartma gecelerinde siyah beyaz film oynatan sinemaların açık olduğunu sanırdım.
Mahalledeki adamların "kendi söküğünü dikemez" dedikleri terzilere pantolon diktirmesine şaşardım.
Şimdi "bu kapıdan giremez" denilen adamlara kulübün anahtarını verenleri görünce şaşırmıyorum.
Dibe vurmuş gerçekler meşgul çalıyorsa telefonda hayalleriyle konuşuyordur birileri.
Ya da kirli elleriyle eskimiş ayları kırpıp kırpıp yıldız yapıyordur birileri.

***

Yolumun üzerinde bir çiçekçi kadın var. Bazen dertleşiyoruz.
İnsanların çiçek alırken yüksek sesle konuşmasından rahatsız oluyor. "Susun" diyor müşterilerine.
"Çiçeklerimi ürkütüyorsunuz!" Bas bas bağırarak futbolun zarafetini harcayanlar, zorbalıkla haramla kendilerine yol bulanlar yeni yılda değişir mi?
Yeni yıl umuttur, umut güzeldir ama gerçeklerin farkına varmak da umut kadar güzeldir.
Biz yine de yeni yıl kartımızı yollayalım.
"Lütfen susun artık.
Çocuklarımızı korkutuyorsunuz!"

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.