Mevzu-bahis!

Fenerbahçe'nin 6 maç sonra kazanmasıyla gerçekleri yok sayamayız. Futbol hala gereken seviyede değil. Valbuena sistemin kendisi olmuş sonucu belirliyor. Gerisi sadece iyi niyet ama yetersiz vaziyet! Gördük ki yapılan en doğru eylem Cocu'nun gönderilmesi. Ama bir galibiyetle hafızalar sıfırlanmasın. Takımın "kasadarı" ve bütün yabancı transferlerin "sinsi hissedarı" Comolli'nin hala görevinde kalması Fenerbahçe'nin asaletine uygun bir duruş değildir. HHH Beşiktaş'ta fırtına anonsları. Takım enkaz yığınına dönüştü. Beşiktaş taraftarının tepkisi de "maddi manevi" boyutlara ulaştı. Asılan pankarta baktım. "Beşiktaş birileri için ekmek kapısıdır ama fırın değildir!" Şenol Güneş, "başkana değil bana tepki gösterin" diyor ama taraftar gerçeği biliyor. Beşiktaş; Fikret Orman'ın muhasebe defteri değilse ve taraftarla aralarına lisan problemi girdiyse. O defter yüreklerde kapanmıştır. HHH Trabzonspor'un Malatya'da 5 gol yemesi araştırılmalı. Yıllardır hakemler tarafından kendisine "haram ikmali" yapılan Burak Yılmaz takımın ahengini iki hafta önce bozdu. Bazılarının varlığı da tehlikelidir yokluğu da. Daha önce birilerini milli takımın başına getirebilmek için Selçuk İnan'la birlikte milli formaya karşı örgütlenen Burak Yılmaz'ın gücünü kimse yabana atmasın. "Malatya maçında hedef Ünal Karaman'dı" dersem ve o maçtaki Trabzonspor'dan işkillendiysem birileri kusuruma bakmasın! Not: Gereksiz zannedilen ayrıntılarda ne sırlar gizlidir. HHH Milli takıma seçilen kalecilere baktım, seçenlere "yuh!" çektim. Sezonun en başarılı kalecisi Başakşehir'de. Üstelik Avrupa'da bile konuşulan Mert Günok aday kadroda yok. Ama Oğuzhan'ı hala kadroya çağıracak kadar "görüş sahibi" olanlardan Mert Günok'u fark etmelerini beklemek akıl işi değil. HHH Yazın bittiğini kuşların gidişinden anlarız. İnsanlığın bittiğini de çirkeflik sağanaklarından! O yüzden birçokları zalimliğe ve ahlaksızlığa "yabancı değil!" Ama öyle yabancılar da var ki, onları izlerken "insanlık burcunda olmak hiç zor değilmiş" diyoruz. Başakşehirli Edin Visca'dan bahsediyoruz. Her maçında adamlığın içinde, adamlık da onun içinde. Geldiği günden bu yana bir kez olsun çamura bastığını gördünüz mü? Ama saha içinde toplu veya topsuz nereye gittiğini görüyoruz. Döktüğü alın terinin karşılığını almaya gidiyor, ruhundaki sportmenliğin karşılığını vermeye. Futbolumuz adamlığın hakkını hiçbir zaman vermemiştir. O yüzden Visca bu ülkeden ayrılırken her biçimde alacaklı gidecektir. HHH Galatasaray Başkanı'nın dünkü basın toplantısına baktım. Birilerini istifaya davet ederken fırsattan istifade etmenin yollarını arıyordu yine. Haksızlığın arkasını sıvazlamaktan, bıkmadınız mı Sayın Başkan! Artık yeter! Bırakın futbolumuz adaletli olsun. Bırakın da çocuklarımız korkmadan maça gidebilsin. Naklen yayınları Hitchcock filmi izler gibi izlemesinler! Kim bilir aklınızdan neler geçiyor ama futbol maçlarının içinden çocuklar da geçiyor!