Bunlar hepimizi ayakta uyutuyor!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 23 Ekim 2018, 00:00:33, Güncelleme: 23 Ekim 2018, 11:04:32
***
"Nasıl yani?" dedi çocuk, kandırılmak gücüne gitmişti. Baba sıralamaya başladı. "Bak oğlum önümüzde dalgalı bir deniz, fırtına var. Kaptanımız güvenilir bir adam ama pusula yanlış ellerde." "Pusula kimde?" "Comolli'de! Hani şu kasa üstadı!"
***
Baba vicdan mahkemesinde hesap verirken, toz konduramadığı insanları bile adalete davet ediyordu. "Fenerbahçe'yi pusuya düşürecek pusulayı Comolli'nin eline tutuşturanlar, sığınacak mazeretleri kalmadığı zaman ne yapacaklar?" Puan cetvelindeki tarihi yeri çocuğunun önüne koyan babada isyan başlamıştı. "O zaman bizler haykıracağız bu para korsanına gemiyi emanet edenlere! Duvara astığımız afişlere bakmadınız da bu adama neden gözünüz gibi baktınız?" Konuşmaları sessizce dinleyen anneden alkış sesleri geldi. "Hadi yemek soğuyor!"
***
Çocuk diğer suçluları babası kadar iyi biliyordu da düşüncelerinin teyit edilmesini istiyordu. "Peki ya Cocu?" "9 maçtır hala kadro kurmayı başaramayan bir beceriksize bu takımın büyüklüğünü öğretememişler. Para muslukları açılınca düşünce kanalları tıkanır oğlum. Cocu gibi adamlar sadece kazandığı parayı sayar Fenerbahçe'nin kaybettiği puanları değil. Bırak şampiyonluğu bu adam yakında küme düşmeme garantisi verecek ve hala el üstünde tutulacak ha! Yazıklar olsun!" Baba açıldıkça açıldı. "Bunlar Kanarya'yı hevesi kursağında kalmış bir kuş gibi görüyorlar." Babanın isyanını oğluyla bölüşmek konulu dakikalar devam ediyordu.
***
Baba çocuğunun bile farkında olduğu gerçeklere baktı ve kendi kendine söylendi. "Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir!" Çocuk yine en çaresiz haliyle sordu. "Peki, şimdi ne olacak baba?" Baba cevap verdi. "Ankaragücü maçını kazanmakla her şey bitti sayılacak. Yağcı medya vıcık vıcık başlıklarını şimdiden rezerve edecek." "Haklısın baba" dedi çocuk, "hadi gel yemeğimizi yiyelim."
***
Yemekten sonra çocuk yeniden aynı muhabbetin içine girmek istedi ama baba izin vermedi. "Evlat bu yolculuk uzun" dedi. "Şimdi git yat uyu. Böyle yolculuklarda ancak uyursan vakit geçer." Sonra çocuğunu alnından öptü. "Merak etme bunlar hepimizi ayakta uyutuyorlar zaten!"