Final sahnesi
Hafta sonunda en kritik maç Fenerbahçe'ye ait. Çünkü yeniden yapılanan takım üç maçta 9 puan kaybettiği yolculuğun final sahnesinde.
Konya'da neler olur?
Fenerbahçe kazanırsa kasvetli hava dağılır. Umutsuzluk bir süreliğine imha edilir.
Kazanmanın şartlarını oluşturan övgüler öncelikle Ali Koç'a gider, sonra da Cocu'ya.
Cocu'nun ömrü uzar, 9 puanlık susuzluğun matarasını dolar.
Ama ayrıntılara da dikkat!
Medyada vıcık vıcık yağlar.
Medyada Comolli teşkilatının adamları bir maçlık galibiyetin övgülerini yeni transferlere bağlar.
Not: Comolli'nin bizlere bıraktığı "dürüst bir ehliyeti" mevcut değildir.
Galibiyet halinde bile bizim bu adam hakkındaki düşüncemiz asla değişmeyecektir.
Dokunaklı eleştiriler yine devam eder ve her şey Cocu'nun istifa etmesiyle yönetimin vereceği karar arasında sıkışır ama derbi maçları öncesinde teknik direktör değişimi şartlara uygun olmadığı için Beşiktaş maçı beklenir.
Bazı futbolcular hedef olmaktan kurtulamaz.
Comolli tuhaf yine bütün günahlardan muaf tutulur!
4 maçta 12 puan kaybeden takımın içindeki yoğun tepki Cocu'ya kalır.
Cocu istifa eder ve gider.
Paradan başka derdi olmayan Comolli'nin duruşu kendi istifasına izin verir mi?
Hiç sanmıyorum!
Ben de buradan haykırırım!
"Fenerbahçe'nin önünü açmak isteyen bu adama kapıları kapatsın!"
Medyada Ersun Yanal'ı getirmek için pusuda bekleyenler ellerini ovuşturur.
Birileri için Fenerbahçe'de teknik adam olmanın karakter tahlilleri öngörülmez.
O yüzden bizler de Aykut Kocaman'ı işaret ederiz.
"Aykut Kocaman varken Ersun Yanal'ı bu takımın başına getirmek Lefter Küçükandonyadis ruhuna hakarettir" notuyla birlikte.
Aykut Kocaman teknik olarak sınanmış eleştirilerimizi de almıştır ama karakter olarak bir kez olsun kınanmamıştır.
Bu riski göz önünde bulundurup;
"bu takım Konya'da yenilse de sezona başlandığı biçimde her şey devam edecektir" diye düşünmek mümkün müdür?
Tanınan süre alınan risklerin hatırınadır zaten.
O yüzden bu takımın yenilme şartlarını ortadan kaldıramayanları ayakta tutmak kolay olmayacaktır.
Tepkilere futbolcular da dahil olacaktır.
Her takım kendi kaderinin tek sahibidir.
Yazdıklarımız da bir varsayımdan ibarettir.
Yoksa birilerine yürek masajı yapmak haddimize değil!
Eminim ki, herkes içinde bulunduğu durumdan haberdardır.
Okulların açıldığı bir hafta Fenerbahçeli çocukları sınıflarına başı eğik göndermeyecek gurur ve direniş o futbolcularda mevcuttur diye umuyorum.
Dilerim bizleri utandırmazlar!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.