Kaçarı yok!
Fenerbahçe yenildikçe yeniden yapılanıyor.
Mührünü de basıyor üstelik.
Tarihin en kötü Fenerbahçe'si.
Menajerin ve teknik adamın çürük çıktığı inşaatlarda yeniden yapılanma büyük çöküntüler yaşayacaktır. Bunun kaçarı yok!
Onun için Fenerbahçe'nin sözlük anlamı; euro!
Adamın sindirim sistemi bile para yemek üzerine kurulu!
Comolli'nin bu kulübü kasıtlı olarak zarara sokma teşebbüsü ortaya çıktıysa, Fenerbahçe onun için para ağacı olarak görüldüyse, onun arkasında durmamak gerekirdi.
Eğer bu adam yanlışlarından daha fazlasını kendisinde barındırıyorsa, o zaman hesap dökümünü bütün yöneticilerden istemek hepimizin hakkı. Kaçarı yok!
Hollandalı teknik adam Kayseri maçından önce Fenerbahçe'de nasıl mutlu olduğundan falan bahsediyordu.
Fenerbahçe'nin 3 maçtır yenildiğini aklına getirmedikçe bu adamın mutlu olmaması için hiçbir sebep yok.
Aynı adam Kayseri maçından sonra "Şampiyonluktan bahsetmeyelim" diyorsa.
Biz de deriz ki; aldığınız paradan konuşalım beyim!
Şampiyonluğu aradan çıkarıp.
Cocu; bırakın Fenerbahçe'ye bir şey katmayı, Aykut Kocaman'ın verdiklerini bile aldı.
Cocu ya aynaya bakacak, ya sahanın içindeki gerçeklere.
Ya yanlışlarını tedavi edecek.
Ya yolcu edilecek.
Bunun da kaçarı yok.
Ortada fol yok yumurta yokken bile gelen her top bu takımın kalesinde gol oluyorsa.
Bu futbolcular kazanmak için yediklerinden daha fazlasını atmak zorunda olduklarını bilmiyorlarsa.
Mutlaka bir bedel ödeyecekler.
Yine de umutlu bakmak istiyorum.
O futbolcular kendi yollarına koydukları taşları eritmeyi de öğrenecektir.
Fenerbahçe'nin değerlerinin peşine takılmayı da.
Bu takımın ömrünü çürütmeye hiçbirinin gücü yetmez çünkü!
Yıllardır ithal sütle beslenmenin bedeli ödeniyor.
Menajerlere teslim olan kulüplerin en aciz halleri bunlar.
Ama futbolumuzda asıl tehlike yine hakemler.
VAR sistemi kişiselleştirildiği içindir ki, futbol toplumunda saygınlığını çok çabuk kaybetti.
Bu sistem sadece birileri için VAR.
"Çocukken her akşam yatmadan önce Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim.
Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım.
Ertesi günü gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim."
***
Ne acıdır ki, emeği ve adaleti yok edenler de, düdüklerini önce haksızlığa çalıyor sonra da pişmanlığın tesellisine sığınıyor!
Unutmasınlar ki; vicdanın asla kaçarı YOK!
Al Capone da bile bir nebze olsun bulunan vicdanın!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.