Yeni Fenerbahçe

arşılaştığım insanlar hep aynı soruyu soruyor.
"Fenerbahçe bu sezon ne yapar?" Bildiğim tek şeyi söylüyorum.
"Tribünler tıklım tıklım olur." Muzip bir karşı soru geliyor.
"Bütün sezon mu?" "İşte onu bilemem" diyorum.
Parantez açıyorum şüphelerime. ***
Yeni teknik direktör ve menajer meselesine takıntılı olduğunu söylüyorum.
İki başlı teknik yönetime!
Fransız sportif direktör Damien Comolli transferi yönetecek.
Gelecek teknik direktör da sahadaki takımı.
Bir gariplik yok mu?
"Var" diyenler çoğunlukta!
Teknik direktör, üstelik de vasfından şüphe ediliyorsa, sportif direktörün sömürgesi olabilir.
Çünkü daha önce böyle bir filmi izledik.
Ne yazık ki o yanlışların enkazı temizleniyor hala!
Fenerbahçe'nin sarsıntı geçirmesinden bile rant elde edilen bir futbol dünyasını işaret ederken yeni bir parantez açıyorum.
"Fenerbahçe ayakta kalmakla avunacak bir camia değildir!
Hem Türkiye'de hem Avrupa'da!" ***
"Yani" diyorlar "umudun yok mu?" "Umut her zaman vardır!" diyorum.
Bizim düşüncelerimiz de mutlak doğru değildir elbet.
Futbol; tahminleri yanılttığı için özeldir.
Ama hatalarında diretenlere dersini verdiği için de güzeldir.
Bakınız: Aziz Yıldırım.
Ama ders almakla harcanan yıllar tükenmedi mi? ***
Fenerbahçe'ye gerçek anlamda bir refleks gerekiyor.
Kaç yıldır inzivaya çekilen tribündeki coşkunun ayaklanmasının yetersiz olduğunu işaret ediyorum.
Van Persie'ye harcanan para Fenerbahçe'nin çok şeyini aldı.
Reddetmesi mümkün olmayan bir ihanet modeli, birçok yabancı için de geçerli oldu.
Yanlışların kökünü kazımak için gerçek bir devrim gerekiyor.
***
Takımın içinde yerlilerin oluşturduğu kronik bir kadrolaşma biçimi var.
Bir arpa boyu kendini geliştirmeyen futbolcuların çiftliği oldu Fenerbahçe.
Sahada karınca çarpsa yere yıkıldığı halde gözü gibi bakılan futbolcuların takımdan aldıkları yine inkar mı edilecek?
Eldeki ıskartaları gözden çıkarmayanların ödeteceği bedelleri işaret ederken yine bir parantez açıyorum.
"Bütün bedelleri sadece taraftar mı ödeyecek?"
***
Fenerbahçe'nin hakemlerden nemalanan kabadayılar sistemine karşı durması için, güçlü olması gerekiyor.
Hakemleri de sistemi de alt edecek bir futbol takımına sahip olması.
Bu yapılanma için sözde değil özde cesaret gerekiyor.
Bu kulübün hiçbir futbolcuya minnet borcu yok, hepsinden alacağı var.
Bu takımın da yürekli bir teknik adama ihtiyacı var.
***
Uzakları görebilmek için nasıl ki ayağa kalkmak gerekiyorsa.
Takımın içini temizlemek için de bir çift yürekli göz gerekiyor.
Yoksa sihir falan hak getire!