Yaşlı sandal!
Hafta sonunda konuşulacak en önemli futbol gerçeğinin adıdır Adebayor.
Bir adamın bir takım karşısındaki ne çok şey ifade ettiğinin resmi.
Ciğerlerine meslek onurunu pompalamış maden işçisi gibiydi.
Yaşını boş verin. Maça genç başlayanların ilk yarıda ihtiyarladığı bir gecede, Adebayor; maç biterken yeniden başlamış gibi durduysa, böyle yaşlı sandalları sıfır model sükseli yatlara değişmem.
***
İlginç bir hafta sonu yaşadık.
Görünen o ki; hiçbir derbide futbol konuşulmayacak, hakem özne olacak.
Futbolumuzun kalitesi ortadayken, hakemlerin bu sevimsiz futbolda oynadıkları rol inkar edilemez.
Serdar Aziz'in yaptığı penaltıyı görmezlikten gelen bir hakem, gecenin kaderini değiştirmiştir.
Ama bu ülkede sistem böyle işliyor.
Derbideki hakemin beraberlik varyetesine uygun olmasıyla, hakkı yenen takımın Fenerbahçe olması arasındaki isyanlar neyi değiştirir!
Bu ülkede hakemlerden aldıklarını kim iade etmiş, hakkı olmayanı kim reddetmiş ki?
***
Maç sonu daha ilginçti.
19 yıldır yenemediği Fenerbahçe karşısında berabere kalmanın sevinç gösterisindeki Galatasaray'a bakınca, "korkunun zaferi böyle kutlanıyormuş" diye gülümsedim.
"Demek ki" dedim, "Bu stattaki yenilgiler hafızasını kaybetmemiş!" Kazanamadığı için üzülen Fenerbahçe'nin "duruşuna" saygı duydum.
"Demek ki" dedim, "büyüklüğün de markası var!"
***
O Fenerbahçe, otobüsü kurşunlandıktan bir hafta sonra maça çıkan Fenerbahçe.
O Fenerbahçe, birilerinin ekmeğine yağ sürülsün diye 3 Temmuz'daki katliam için uygun görülen Fenerbahçe.
Futbolun yasasında; şartlar eşit olmadığında kazananlar kazanmış sayılmazlar!
O Fenerbahçe; her türlü şartta kazanmayı kendilerine hak sayanlara karşı dik duran Fenerbahçe.
Bu takımın saha içi yanlışlarını eleştirelim ama bu takıma saha dışında yapılanların hiçbir takıma yapılmadığını da görmezlikten gelmeyelim.
***
Adalet terazisinde bir kıl bile ağırdır. Ama adalet kimin umurunda!
Bazılarının mazilerinde "nasıl olursa olsun konulu şampiyonluklar" çoktur.
Bu haksızlık ortamı vicdanları sızlatmıyorsa, bizler mektupları yanlış adreslere gönderiyoruz demektir.
İnsanlarda asalet duygusu gelişmediyse, bizim de her şampiyonluğa saygımız yoktur!
***
Şenol Güneş, Başakşehir maçından sonra geceyi özetlerken, mazeret aramadı. Her bakımdan rakipten eksik olduğunu söyleyecek zarafeti gösterdi.
Abdullah Avcı'ya baktım, hakemin yanlışlarındaki saha içi tercümesinde dibine kadar edepli bir duruş vardı.
Onda başkalarına benzemeyen çok şey varken, Abdullah Avcı'nın bu ülkedeki resmi bellidir.
Bazı çerçeveler kalp şeklindedir.
Bazıları çamur içinde!
***
"Başakşehir şampiyon olabilir mi?" diye soran çok oluyor.
Medyası olmayan takıma kim hak ettiklerini verebilir ki.
"Abdullah Avcı'nın takımının bu ülkede şampiyon olması ticari kurallara da aykırıdır.
Yumurta topuklu sisteme de!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.