Saygınlık
Fenerbahçe bu sezon çok sancılı günler yaşadı.
Kaç kez şampiyonluk gerçeğinin dışına itildi.
Kurulan düşler platosunda kaç kez de bütün senaryoları yırttı, "ligin kaderini ben yazacağım" dedi.
Aykut Kocaman hatalar yaptı ama kendi yanlışlarını doğruya çevirmenin ustalığına da soyundu.
Şimdi "kral çıplak" diyor.
Haklı olduğu tarafları görmezlikten gelmeyelim.
Medyanın Aykut Kocaman'a karşı özel bir saldırı sistemi oluşturduğunu da inkar etmeyelim.
Ama bazen öyle laflar ediyor ki, o zarif adamın yerinde yeller esiyor.
Ona hedefe kilitlenmiş sevdanın askeri olmak yakışır.
Sahadaki zarif duruşuna uygun cümleler resitali.
Galatasaray maçından sonra Fenerbahçe'nin yolu tam olarak belirlenecektir. O statta kazanma alışkanlığını oynanmamış maçı kazanma sebebi saymasınlar.
Bu takım özüne dönsün yeter!
Üstelik hakemlerin Fatih Terim'i rahatsız etmeyen bir tavrı mevcutken, gerginlik Fenerbahçe'ye yaramaz.
Fenerbahçe'nin şampiyonluk iddiası diğer takımlardan aşağı kalır değlidir.
Eksik olan tek gerçek, Fenerbahçe tribünlerinin alışılmış desteğinden uzak durmasıdır.
Fenerbahçe taraftarlarından yansıyan ışık bugünlere kadar Aykut Kocaman'a yol arkadaşlığı yaptıysa.
Bu hafta perde yeniden açılıyorsa.
"Yürek Fenerleri" de aydınlanıyor demektir.
Taraftar olmak bazen her bedeli birlikte ödemektir çünkü.
Sistemin istediği gerçeklerden haberdarız!
Lağım şebekesinin hayallerinden de.
Ama bir tarafta sakladığımız güzellikler de inadına duruyor.
Başakşehir'i mücadelenin dışında tutmak isteyen fedailerin gönlü oluyorsa, geç bile kaldılar.
Alanya maçındaki Başakşehir'in kaç yıldır ilk kez göründüğünü söylesek neye yarar.
Çemberi daraltılan bir takımın önünün çok önceden kesildiğinden haberimiz var.
Yayın kumandanları için Başakşehir'in şampiyonluğu bu ülkede her zaman sakıncalıdır.
Abdullah Avcı sadece sahadaki rakiplerle değil, saha dışı güçlerle de mücadele eden yalnız bir adam.
Bu adam Türkiye'de bilimsel bir proje devrimi başlattı, bir ilçede hiçbir teknik adamın yapamadıklarını yaptı.
Milli takımda kendisine kumpas kuranlara yem edildi de kimse sesini çıkarmadı.
İmparatorlara krallara uşaklık etmeyi gurur sayanlar kendisine bir maçla kefen biçtiler.
Kendilerine soysuzluk konfeksiyondan elbise ısmarladılar.
Adamlığın saldırılar karşısındaki anlamlı duruşunu Abdullah Avcı'da görmek hiçbir şeyi değiştirmez.
Bu sistemi yönlendiren zorbalık ve haksızlık asla zarafeti ve adaleti sevmeyecektir. Olsun hala düşmemiş kalelerin futbolda var olduğunu bilmek bile güzel.
Kim şampiyon olur bilemem.
Bizim gibi ülkelerde her şampiyon da saygıyı hak etmez.
Benim saygım sadece adamlığın resmini çektirenleredir!
Şampiyonluk posterlerine değil!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.