19 Eylül 2017 | Salı

Sen olursun!

Rakipten önce kendinle hesaplaşırsan.
Fenerbahçeli çocuklara borçlu olduğunun bilincine varırsan.
Geçen sezondan tanıdık gelen alışkanlıklarından arınırsan.
Ve sahada durup seyretmeyi değil, koşmayı kendine şart koşarsan!
Alanya'da üst katları tedirgin eden şık görüntünle.
Sen olursun!

*** Ama hiçbir takımın karnesinin bir maçlık olmadığını kabul edersen!
Bir maçı farklı kazandım diye kendini kaybetmezsen!
Ve kazanırken alkışlandığın gibi, kaybettiğin zaman sorgulanmayı reddetmezsen!
O zaman puanlar mundar olmaz!
Sen olursun! Ve tribünleri karşında değil, yanında bulursun. *** Alanya karşısında haftanın karizmatik galibiyetini alan bir Fenerbahçe izledik.
Sonuç olarak da, futbol olarak da yola girme sinyalleri vardı.
Valbuena konusunda sezon başından beri kimsenin en ufak şüphesi yok.
Ama Van Persie gibilerinin ödettiği bedellerden sonra, diğer yabancılara şüpheyle bakılıyor.
Soru işaretlerinden mücevher çıkma ihtimali var mı?
Sadece kendine kişneyen süslü atları gördükten sonra, Janssen gibilerini başımızın üstünde taşırız.
"Alın terinden değerli mücevher olmaz" notuyla birlikte! *** Bu sezon gol sanatçılarından ustaca goller izliyoruz.
Krallığa ait kriterler şimdilik en çok Galatasaraylı Gomis ve Trabzonlu Burak Yılmaz'da mevcut.
İkisi de, "karşı karşıya kaldığım her kaleci golümü tadacaktır" mesajını veriyor.
Gomis'in gollerden sonraki sempatisi; sessiz harflerle gülücük dağıtmak gibi.
Burak Yılmaz'ın haksız yanlarını eleştirdik, haklı yanlarını da alkışlıyoruz. *** Gücü azalan adamlar listesini yapsam, ilk sıraya Başakşehir kalecisi Volkan Babacan'ı koyarım. Geçen sezonun sihirli adamı, bu yıl kimliğini kaybetmiş de sükseli bir pasaport çıkarmış gibi.
Balonun havası artarsa patlar!
Ankara'nın iyi takımlarının bu sezon ligin dibine demir atmasının sebebini tercihlerin yanlışlığında arayalım.
"Bu ülkede gerçek teknik adamların hakkını vermezseniz bedel ödersiniz" notuyla birlikte!
Göztepe'nin enerjisinde Tamer Tuna'nın etkisini ve Şenol Güneş eğitimini inkar etmeden, Sabri Sarıoğlu'nun verdiği mücadeleye de saygılarımızı sunalım.
"Bir futbolcunun sahada gösterdiği mücadele, eşine hediye ettiği otomobilden daha değerli haberdir" notuyla birlikte. ***

Çocukların en büyük sevdası futbolsa, futbolun temsil gücünde özne çocuklar olmalı. Çocuklarımızın başındaki elmaya nişan alıp onları kalbinden vuranlar değil!
Çocukluğun masumiyet gücünü ellerinden alamayanlar, çocukların sırtındaki formaları alıyor.
Geride zorbalık kalıyor.
Geride içi boşaltılmış adamlık.
Geçen hafta Galatasaraylı çocuklara Antalya'da yapılanlar, bu hafta Başakşehir maçında Trabzonsporlu iki çocuğa yapıldı.
Çocukların üzerindeki formaya bile tahammül edemeyenler, futbol için de çocuklar için de tehlikelidir.
Saklayacak bir şeyi kalmayan her çamur adam gibi.
Bu ülkenin hiçbir stadında onların yeri yoktur!
"Eğer bu saatten sonra onlara tribünde yer veren olursa, onların da insanlığın kalbinde yeri yoktur!" notuyla birlikte.