Asrın gurur TABLOSU

Bir kez daha gördük ki.
Fenerbahçe karşısındaki Galatasaray korkaklığı.
Tedavisi imkansız bir hastalık.
Ama Fenerbahçe adına 18 yaşına basan tarihi bir gururun sebebini sadece Galatasaray'da aramayalım.
Fenerbahçeli futbolcuların bu galibiyetlerde esas duruşa geçmiş hallerini, verdiği mücadeleyi özne yapalım.
Galatasaray'ı psikolojik olarak yıkan gerçeğin temelini, Fenerbahçeli futbolcuların duruşundaki sihir oluşturuyor.
İlahi bir tutku!
Fenerbahçeli futbolcuların sevdası estiriyor o korkuyu!
O zaman biz de diyoruz ki.
"Bu statta Galatasaray galibiyeti bir rivayettir."

***

Maça hazırlanmak diye bir gerçek vardır da, 17 yıldır devam eden "tarihi bir bozgunun" şartlarını azaltmak için psikolojik desteğe gerek vardır.
Ama kimde o yaratıcılık?
Dursun Özbek maçtan önce sucuk ekmekle yalandan bir direniş iksiri hazırlıyor.
Fenerbahçeli futbolcular da hayal tamircisi olmakla gerçeklerin ustası olmak arasındaki farkı rakiplerine bir kez daha gösteriyor. Volkan Demirel yere bile yatmadan maçı tamamlıyor.
O zaman biz de diyoruz ki.
"Bu statta Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi yenmesi. Olsa olsa dilsizlerin sağırlara anlatacağı bir macera olur."

***


Derbi maçlarından önce Fenerbahçe'yi tahrik ederek daha bir ustalaştırıyorlar.
Sneijder, Fenerbahçe'ye attığı gollerin klip çekimleriyle, Galatasaray'a henüz golü olmayan Van Persie'ye maçtan önce taş attı.
Ama bumerang kendine döndü.
Galatasaray karşısına kaptan çıkmak uğruna, Riekerink'le ortaklaşa kurduğu kadronun harcı tutmadı. Sneijder gecenin ıskartası olarak dolaşırken.
Galibiyetin şahdamarı Van Persie'den kendisine iki gollü deklarasyon!
"Al" dedi Sneijder'e "Bu iki golümü dekorasyonda kullanırsın!" Bir takımda futbolcular teknik adamları yönetiyor da.
Gecenin startı ve finişi arasında tarihi bozgun 18 yaşına basıyorsa.
O zaman biz de diyoruz ki.
"Papağanlar bile alışkınlığa dönüşen bu tekrara karşı."

***

Ayrıca bir gerçek var.
Fenerbahçe'yi tahrik ederek daha bir ustalaştırıyorlar.
Bu takım gücüne saygı duyulmazsa herkesi utandırır.
Hafta içinde ne çok şey söylendi.
Mehmet Topal ve Lens gibi iki önemli adam da yoktu.
Buna rağmen verilen mücadeleyi görünce, bütün futbolcuları kalbimle selamladım.
Sezon başından beri çok eleştirdik.
Puanları kendileri harcadılar, şimdi kendileri kazanıyorlar.
Takım ligin başında yokuş aşağıydı.
Şimdi gökkuşağı.
Sezonun ilk haftalarında durarak anlatamadıklarını, şimdi koşarak anlatanların şarkısını dinliyoruz.
Manchester maçında futbolcuları harekete geçiren ve takımıyla bütünleşen Fenerbahçe taraftarının bu değişimle yakın ilgisi var.
O zaman biz de diyoruz ki.
"Sezon başından beri boş duran tribünleri doldurmak, ihtimalleri çoğaltmakla kardeştir. Bu takıma ne sırtınızı dönebilirsiniz, ne yüreğinizi."

***

Dile kolay 18'inci yıla girdik. Dünyada birçok tarih değişti de, bu tarih değişmedi.
Şimdi önümüzde gururlu bir resim duruyor, asrın tablosu olarak.
Herkes o tabloyu gururla duvarına asabilir. Ve herkes elleri çatlayıncaya kadar alkışlayabilir.
Bu gurur Fenerbahçe'ye ait.