Güzel insanları sevmez bu futbol
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 31 Ekim 2016, 21:30:48, Güncelleme: 01 Kasım 2016, 03:04:01
Hakemliğin tek tanımı vardır:
Adalete koşulsuz itaat.
"Fırat Aydınus'a sorun bakalım adalete itaat etmeden bugüne kadar nasıl ayakta kalmış?
Yıllardır eyyamcılık yaptığı halde, hâlâ nasıl el üstünde?
Hakemliği can yakan filmlerle dolu birinin hâlâ vitrinde olmasının bir açıklaması varsa, bunu gazetelerde ve ekranlarda MHK'nın yağdanlığını yapan hakem eskileri değil, gerçek yorumcular ve toplum verecektir.
Pazar akşamı yeni cinayetini izlediğimiz Fırat Aydınus'a hakemlikten el çektirmek futbolumuzun ve adaletimizin hayrınadır.
Çünkü böyle adamlar yıllardır kollandığı için, cinayetleri alışkanlık haline getirilmiştir.
Ve kimse şunu unutmasın.
Fırat Aydınus gibi hakemlerin verdiği bahşişleri iade etmezseniz, böyle hakemler günü gelince bunu pahalıya ödetirler.
***
Futbolun foseptik çukuru dolmuş, ana temanın para olduğu palavra bir düzen kurulmuştur.
O yüzden tribünler boşalmış, futbola olan güven sıfırlanmıştır.
Ekranlardaki futbol baronları, küçük takımları infaz edip, büyük takımları üst katlara yerleştirerek, sözde futbolun marka değerini "kakalıyor!" Adaletsizliğin üzerine makyaj yaparak dışı yaldızlı içi paslı tenekeyi pazarlama sanatına soyunuyorlar!
Onların ceplerine girenlerden gayri hiçbir hesabı hükmü yoktur.
Hangi hakemin arkasında duruyorlarsa, bilin ki o hakem onların suç ortağıdır!
Ve yeri geldiği zaman tetikçi olarak kullanılacaktır!
***
Şimdi televizyondaki ağaları ve büyük takımları rahatsız eden bir lideri var ligimizin. Başakşehir.
Ligin en çok gol atan, en az gol yiyen ve seyir zevki en üst düzey takımı.
Ama bu ülkeden asla bir Leicester çıkmaz! Çıkarmazlar!
Çok yakında canını çıkarırlar Başakşehir'in.
Çünkü futbola yön veren ağalar için, marka değerine aykırı bir takımdır Başakşehir. Mesaj alınmış, hileli zarlar ceplere yerleştirilmiştir.
Adaletsizlik ihalesi bunu emreder!
***
Bir adam var, ligin tozunu atıyor.
Abdullah Avcı.
Efendilikten sorumlu futbol bakanı.
Yan bakanı çok!
Onun yaptıklarını ekranlardaki ağaların el pençe durduğu adamlardan biri yapsa, yer gök inlerdi.
Onlardan Abdullah Avcı'yı yıpratmanın yorumlarını dinliyoruz.
Niye? Bu ülke genç bir adamın yaptıklarından hoşnut olmaz.
Hele yerliyse!
Güzel insanları sevmez bu futbol.
Şenol Güneş'in iki sezondur Beşiktaş'a kattıklarını görmezlikten gelenler, tarafgir yorumlarıyla sözde puan cetvelini düzenlemeye soyunuyorlar.
Milli takıma tarihinin en büyük başarısını yaşatmış bir adamın hakkını vermeyenler, pozisyonların hakkını mı verecek?
***
Hakemler ve onları parmağında oynatanlar futbol adına istenmeyen sonuçlar doğuruyor ya! Aslında onların istedikleri sonuçlar doğuyor.
Ve bu doğumlar ihaleye açık, kamuya kapalıdır.
***
O yüzden gönlümüz gerçek adaletten yana olmalı.
Adaletsiz resimlere çerçeve olmayacaksa gözlerimiz. Ölü gözlere sahip değilse yüzlerimiz.
Ganimet değil, adalet istiyorsak eğer!
Adalete koşulsuz itaat.
"Fırat Aydınus'a sorun bakalım adalete itaat etmeden bugüne kadar nasıl ayakta kalmış?
Yıllardır eyyamcılık yaptığı halde, hâlâ nasıl el üstünde?
Hakemliği can yakan filmlerle dolu birinin hâlâ vitrinde olmasının bir açıklaması varsa, bunu gazetelerde ve ekranlarda MHK'nın yağdanlığını yapan hakem eskileri değil, gerçek yorumcular ve toplum verecektir.
Pazar akşamı yeni cinayetini izlediğimiz Fırat Aydınus'a hakemlikten el çektirmek futbolumuzun ve adaletimizin hayrınadır.
Çünkü böyle adamlar yıllardır kollandığı için, cinayetleri alışkanlık haline getirilmiştir.
Ve kimse şunu unutmasın.
Fırat Aydınus gibi hakemlerin verdiği bahşişleri iade etmezseniz, böyle hakemler günü gelince bunu pahalıya ödetirler.
***
Futbolun foseptik çukuru dolmuş, ana temanın para olduğu palavra bir düzen kurulmuştur.
O yüzden tribünler boşalmış, futbola olan güven sıfırlanmıştır.
Ekranlardaki futbol baronları, küçük takımları infaz edip, büyük takımları üst katlara yerleştirerek, sözde futbolun marka değerini "kakalıyor!" Adaletsizliğin üzerine makyaj yaparak dışı yaldızlı içi paslı tenekeyi pazarlama sanatına soyunuyorlar!
Onların ceplerine girenlerden gayri hiçbir hesabı hükmü yoktur.
Hangi hakemin arkasında duruyorlarsa, bilin ki o hakem onların suç ortağıdır!
Ve yeri geldiği zaman tetikçi olarak kullanılacaktır!
***
Şimdi televizyondaki ağaları ve büyük takımları rahatsız eden bir lideri var ligimizin. Başakşehir.
Ligin en çok gol atan, en az gol yiyen ve seyir zevki en üst düzey takımı.
Ama bu ülkeden asla bir Leicester çıkmaz! Çıkarmazlar!
Çok yakında canını çıkarırlar Başakşehir'in.
Çünkü futbola yön veren ağalar için, marka değerine aykırı bir takımdır Başakşehir. Mesaj alınmış, hileli zarlar ceplere yerleştirilmiştir.
Adaletsizlik ihalesi bunu emreder!
***
Bir adam var, ligin tozunu atıyor.
Abdullah Avcı.
Efendilikten sorumlu futbol bakanı.
Yan bakanı çok!
Onun yaptıklarını ekranlardaki ağaların el pençe durduğu adamlardan biri yapsa, yer gök inlerdi.
Onlardan Abdullah Avcı'yı yıpratmanın yorumlarını dinliyoruz.
Niye? Bu ülke genç bir adamın yaptıklarından hoşnut olmaz.
Hele yerliyse!
Güzel insanları sevmez bu futbol.
Şenol Güneş'in iki sezondur Beşiktaş'a kattıklarını görmezlikten gelenler, tarafgir yorumlarıyla sözde puan cetvelini düzenlemeye soyunuyorlar.
Milli takıma tarihinin en büyük başarısını yaşatmış bir adamın hakkını vermeyenler, pozisyonların hakkını mı verecek?
***
Hakemler ve onları parmağında oynatanlar futbol adına istenmeyen sonuçlar doğuruyor ya! Aslında onların istedikleri sonuçlar doğuyor.
Ve bu doğumlar ihaleye açık, kamuya kapalıdır.
***
O yüzden gönlümüz gerçek adaletten yana olmalı.
Adaletsiz resimlere çerçeve olmayacaksa gözlerimiz. Ölü gözlere sahip değilse yüzlerimiz.
Ganimet değil, adalet istiyorsak eğer!