Kim ödeyecek?

Fenerbahçe yine kendine bir kuyu kazdı. Dün geceki Fenerbahçe'yi izlerken, Aragones dönemindeki Fenerbahçe geldi gözlerimin önüne.
İntihar mektebi öğrencilerine bakıp.
"Bu Fenerbahçe o dönemden de kötü" dedim.
"İstanbul'da puan kazanmayı sevenler için Fenerbahçe nimet mi?" sorusunun cevabını takımı bu hale getirenlere bıraktım.
***
Parça bütünü nasıl etkiliyorsa.
Fenerbahçe'nin bu sezon en çok etkileneceği adamlar da orta alanda.
Ozan Tufan ve Alper Potuk formalarının içinde ama gecenin dışında.
İkisinin de ayaklarından uyku geçiyor.
Josef zaten geçen yıldan sabıkalı.
Beğenmediğimiz Diego'yu aradığımızı inkar etmeyelim.
"Bu orta alan Fenerbahçe'nin başına daha çok dertler açacak" notuyla birlikte.
Fenerbahçe gibi bir takımın eldeki yetersizliği sunma zorunluluğu olamaz.
Böyle bir savunma çaresizliği de.
İki stoperin yenilen goldeki fotoğrafına iyi bakın yeter!
1.65'lik Batalla'nın oltasını arayan balıklara!
***
Tamam, savunmanın belkemiği Kjaer yok.
Köprünün kirişi Mehmet Topal yok.
Ama takımda olmayanların yokluğuyla, sahada olmayanların varlığının nelere denk geldiğini de gördük.
Fenerbahçe savunması kendi yarı alanında top çevirmece oynuyorsa.
Bursa'nın tek forveti dörtlü Fenerbahçe savunmasına baskı uygulayıp, topu kaleci Volkan'a geri pasa dönüştürüyorsa.
O savunmanın her şeyden önce cesaret sorunu vardır.
***
Takımın neredeyse tümü umarsızlığa mensup dernek üyeleri gibiydi.
Sadece Volkan Şen'i parantez içine aldım.
Kişisel reflekslerle geceyi hareketlendirmeye çalışan adam.
İlk yarıda rakip kale önünde 3 pozisyon vardı, üçünde de Volkan'ın adam eksilten ve kale önünü zenginleştiren bindirmeleri.
***
İlk yarıda durarak yenik duruma düşenlerin, koşarak durumu telafi etmesi adına.
İkinci yarıda herkesin kendine parantez açmasını bekledim.
"Geceye yürek koyuyoruz beyler!"
***
Bunu yapan tek adam Volkan Şen'di.
Çılgın koşularından kesitler izledik.
Rakip savunma neresinden yıkılır konulu bir dersin talihsiz öğrencisi olarak, yenilgiye de meydan okudu, pozisyonlara da.
Bir topu direkten döndü.
Hele Aziz Behich'in kale çizgisi önünden çıkardığı bir top var ki.
Bazen olmayınca olmuyor.
Ama Bursa kalecisi Harun'un hakkını da vermeliyiz.
***
İkinci yarında üçlü savunmaya ve üçlü hücuma dönen Fenerbahçe'nin, on dakikalık bir zaman diliminde rakip kale önünde müthiş bir baskısı var.
Ama aldıklarını geri vermiyor zaman.
Sonrasında yine acı bir fren sesi ve gecenin gerçeği.
Fenerbahçe üç maçta 8 puan kaybetti.
***
"Zaman soyguncusu" Van Persie'den hâlâ medet umuluyorsa.
Bu Ozan Tufan'da kimselerin göremediği görülüyorsa.
Bu futbolculara, bu sisteme gerçek anlamda tebligat gelmiyorsa.
Umutlar elden gidiyor.
***
Bugün bayram!
Gördük ki, Fenerbahçeli futbolcular ödemeli arıyorlar bayram kutlamalarını bile.
Kim mi ödeyecek?
Bayramı zehir edilen taraftardan başka!