Ne haddimize!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 25 Nisan 2016, 22:10:24
Trabzon'daki bir piyonun vahşeti bütün dünyada manşet!
Bu sonucu oluşturan sebepleri kim üretti?
Öncelikle güvenlik önlemini almayanlar.
Ekranlarda soytarılığın kapatması olan büyük adamlar!!!
Ve tabii ki cinnet çeteleri!
***
Trabzon-Fenerbahçe maçlarında dışa vuran emniyet zafiyeti, sahaya atlayan piyona afiyet oldu.
Trabzonspor'un verilmeyen penaltısının bile tribünleri bu kadar germediği bir ortamda, 61'nci dakikadaki golden sonra ateş benzin emmeye başlarken, bir zibidinin sahaya atlamasının önü kolayca kesilebilirdi.
Ve son dakikalarda o kara lekeyi gördük.
Ama Mehmet Topal'ın sahadan çıkarken, Nani'nin attığı golden sonra aldığı alkışlarla, Trabzonspor taraftarının bir kesiminin asalet sınamasından pekiyi aldığını da gördük.
***
Evet, bu gerçek bir terördür!
Savunulacak hiçbir yanı yoktur.
Ama ne utançtır ki!
Soysuz mazeretlerin iltifat haline geldiği bir ülkede. Hakemin canına kast eden zibidiyi yarın serbest bırakırlar.
Gerisi sırra kadem!
***
Gerçekleri de inkar etmeyelim.
Hakemleri soyunma odasına hapseden mafya tarzı yöneticiliğin kalıntılarını topluyoruz.
Rakibinin bayrağına da, formasına da saygı göstermeyi öğrenemeyenlerin, kendi futbolcularına bile nasıl sövdüklerine bakıyoruz.
Çirkinlikle yapılan sözleşmelerin metnini okuyoruz sanki.
Futbolun, zarafetin ve insanlığın canına okunurken!
***
Bu ülkede adaletin de rekabetin de yeniden tanımlanması gerekiyor.
Çünkü rekabetlerde aslolan rakibini yenik düşürmektir. Rekabetin şartlarına gölge düşürmek değil.
Ayrıca televizyon yorumculuğunun da dilini değiştirmek gerekiyor.
Her gece ağzını bozanların, bir gece sahneyi değiştirmekle kendilerini temize çektikleri varsayılamaz!
Teröre peşkeş çekilen piyonlar onların gururudur çünkü.
***
Ligin iki takımı çok kritik bir şampiyonluk mücadelesi verirken, konuştuğumuz meseleye bakın.
Fenerbahçe'nin hak ettiği övgüler, şampiyonluk yarışını yeniden başlatışındaki hüner "çevrim dışı!" kalacak!
Sahibinden kiralık ikinci el bir piyon gündemi belirleyecek öyle mi?
Ne utançtır ki öyle!
***
İpe sapa gelmez muhabbetlerin ekrandaki kralları böyle istiyor çünkü.
O yüzden futbol içeren sözcüklerin yolu kesildi.
Sportmenliği el birliğiyle tarihten sildiler. Silenlere iyi bakın.
Sadece bir futbol teröristinin meselesi değil bu!
Futbolu yönetenlerden, teknik adamından, hakeminden, sporcusundan, medyasına kadar herkesin meselesi.
"Bu son olsun!" diyebilir miyiz?
Desek de nafile!
Elini, dilini terbiye edemeyenleri, futbolun asaletiyle terbiye etmek mümkün mü? Hayır!
Akıl ve mantık devre dışı kalmışken!
İnsani duygularla, hak ve adaletle futbolun içinde kalmanın mümkün olduğunu insanlara anlatamayız artık.
***
Futbolumuzun üzerine bir lanet gibi sinen bu kokuyu ortadan kaldırmak mümkün değilken!
Ekran eşkıyaları her gece evlerimizi basarken!
Yaraya parmak basmak ne haddimize
Bu sonucu oluşturan sebepleri kim üretti?
Öncelikle güvenlik önlemini almayanlar.
Ekranlarda soytarılığın kapatması olan büyük adamlar!!!
Ve tabii ki cinnet çeteleri!
***
Trabzon-Fenerbahçe maçlarında dışa vuran emniyet zafiyeti, sahaya atlayan piyona afiyet oldu.
Trabzonspor'un verilmeyen penaltısının bile tribünleri bu kadar germediği bir ortamda, 61'nci dakikadaki golden sonra ateş benzin emmeye başlarken, bir zibidinin sahaya atlamasının önü kolayca kesilebilirdi.
Ve son dakikalarda o kara lekeyi gördük.
Ama Mehmet Topal'ın sahadan çıkarken, Nani'nin attığı golden sonra aldığı alkışlarla, Trabzonspor taraftarının bir kesiminin asalet sınamasından pekiyi aldığını da gördük.
***
Evet, bu gerçek bir terördür!
Savunulacak hiçbir yanı yoktur.
Ama ne utançtır ki!
Soysuz mazeretlerin iltifat haline geldiği bir ülkede. Hakemin canına kast eden zibidiyi yarın serbest bırakırlar.
Gerisi sırra kadem!
***
Gerçekleri de inkar etmeyelim.
Hakemleri soyunma odasına hapseden mafya tarzı yöneticiliğin kalıntılarını topluyoruz.
Rakibinin bayrağına da, formasına da saygı göstermeyi öğrenemeyenlerin, kendi futbolcularına bile nasıl sövdüklerine bakıyoruz.
Çirkinlikle yapılan sözleşmelerin metnini okuyoruz sanki.
Futbolun, zarafetin ve insanlığın canına okunurken!
***
Bu ülkede adaletin de rekabetin de yeniden tanımlanması gerekiyor.
Çünkü rekabetlerde aslolan rakibini yenik düşürmektir. Rekabetin şartlarına gölge düşürmek değil.
Ayrıca televizyon yorumculuğunun da dilini değiştirmek gerekiyor.
Her gece ağzını bozanların, bir gece sahneyi değiştirmekle kendilerini temize çektikleri varsayılamaz!
Teröre peşkeş çekilen piyonlar onların gururudur çünkü.
***
Ligin iki takımı çok kritik bir şampiyonluk mücadelesi verirken, konuştuğumuz meseleye bakın.
Fenerbahçe'nin hak ettiği övgüler, şampiyonluk yarışını yeniden başlatışındaki hüner "çevrim dışı!" kalacak!
Sahibinden kiralık ikinci el bir piyon gündemi belirleyecek öyle mi?
Ne utançtır ki öyle!
***
İpe sapa gelmez muhabbetlerin ekrandaki kralları böyle istiyor çünkü.
O yüzden futbol içeren sözcüklerin yolu kesildi.
Sportmenliği el birliğiyle tarihten sildiler. Silenlere iyi bakın.
Sadece bir futbol teröristinin meselesi değil bu!
Futbolu yönetenlerden, teknik adamından, hakeminden, sporcusundan, medyasına kadar herkesin meselesi.
"Bu son olsun!" diyebilir miyiz?
Desek de nafile!
Elini, dilini terbiye edemeyenleri, futbolun asaletiyle terbiye etmek mümkün mü? Hayır!
Akıl ve mantık devre dışı kalmışken!
İnsani duygularla, hak ve adaletle futbolun içinde kalmanın mümkün olduğunu insanlara anlatamayız artık.
***
Futbolumuzun üzerine bir lanet gibi sinen bu kokuyu ortadan kaldırmak mümkün değilken!
Ekran eşkıyaları her gece evlerimizi basarken!
Yaraya parmak basmak ne haddimize