Bağışlamak!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 18 Nisan 2016, 23:18:20
Aziz Yıldırım'ın dünkü basın toplantısından kalanlara baktım.
Önce Fenerbahçe'nin umutlarına yelken açtı.
Lig sonundaki finiş ipinin kilometre taşlarını döşerken. Futbolcularına mesaj verdi.
Çünkü hiçbir gladyatör mızrağını toprağa gömmez!
***
Ardından da spor medyasındaki foseptik çukurları işaret etti.
Mesleğimizi bile elimizden alanların dünyasında, doğruları haykırmaktan kaçınıp, sırf popülerlik uğruna "soysuz bir tiyatro" düzenleyenlerin teşhis edilmesinde sakınca yoktur.
***
Evet, Aziz Yıldırım'ın dediği gibi.
Lig TV antrenör yatağı haline geldi.
Mustafa Denizli pazarlandı da ne oldu?
Ersun Yanal'ı pazarlayan sistemin müritleri, Fenerbahçe taraftarlarının bir kesimini organize ederken, Ersun Yanal'ı sihirbaz mı zannediyorlar?
Bu adam Fenerbahçe'den başka nerede başarılı olabildi?
***
Gerçek Fenerbahçe taraftarları!
Eğer bir devrim yapmak istiyorsanız.
Haksızlıkla savaşın!
Gerçek Fenerbahçe taraftarının gönlünde, Ersun Yanal gibi birinden medet ummak kadar çaresiz bir duruş olamaz.
Kimdir Ersun Yanal?
Bir kez takımı şampiyon yaptı diye, onu vazgeçilmez mi yaptınız?
Biraz da karakter tahlili yapın!
Fenerbahçe'yi şikeci zihniyetin kucağına atan bir teknik adamı hala bu takımda görebilmek umudu, gerçek Fenerbahçe taraftarının gönlünde nasıl oluşabilir?
***
Bakmayın 5 puanlık farka, Fenerbahçe'nin hâlâ şampiyonluk şansı var.
Defteri ikincilikle kapatmaya meyilli olan futbolculara ve taraftarlara inat, mücadeleyi sürdürmek daha anlamlı değil mi?
Titanic orkestrası bile gemi batana kadar çalmayı sürdürmüştü!
Hatırlatırım!
***
Bu takımı yoldan çıkaran adamın adı Pereira!
Küçük oyunların büyük artisti!
Hala takıma bir sistem bile oturtamayan adamdan vazgeçmek zor değildi.
Ve Nani ile Van Persie!
Kesinlikle yürekten mücadele etmiyorlar.
Van Persie ve Nani'nin isimleri yanyana okunduğunda ancak zengin bir kafiyedir.
Ama bunların ikisi de asla liderlik hafiyesi değildir.
Gidecek bir şampiyonluğun ikisinin de umurunda olmadığına yemin etsem başım ağrımaz.
Onlardaki bu gamsızlığı ayağa kaldırması gereken; giydikleri forma kadar, formalarının arkasında yazan isimleri olmalıydı.
***
Van Persie'nin sezon başından beri Pereira ile arasında buzdağları oluştuğunu biliyoruz.
5 puanlık farkın oluşumundan sonra Mersin maçında sevdalı fotoğraf vermelerinin bir açıklaması varsa onlara soralım.
"Bugüne kadar neredeydiniz?" Onlar birbirlerine nefretten hala taburcu olmadılar.
Bugüne kadar birbirini sevmeyenler, bu saatten sonra sevemez!
Ama hiç olmazsa temsil ettikleri formayı sevmek zorundaydılar!
***
Son sözüm futbolculara.
Sahanın ortasında vermediğiniz şeyi alamazsınız. Ama için önce ruhunuzu vereceksiniz.
Bütün organlarını Fenerbahçe'ye bağışlamayanları sezon sonunda hiçbir güç bağışlamayacaktır.
Önce Fenerbahçe'nin umutlarına yelken açtı.
Lig sonundaki finiş ipinin kilometre taşlarını döşerken. Futbolcularına mesaj verdi.
Çünkü hiçbir gladyatör mızrağını toprağa gömmez!
***
Ardından da spor medyasındaki foseptik çukurları işaret etti.
Mesleğimizi bile elimizden alanların dünyasında, doğruları haykırmaktan kaçınıp, sırf popülerlik uğruna "soysuz bir tiyatro" düzenleyenlerin teşhis edilmesinde sakınca yoktur.
***
Evet, Aziz Yıldırım'ın dediği gibi.
Lig TV antrenör yatağı haline geldi.
Mustafa Denizli pazarlandı da ne oldu?
Ersun Yanal'ı pazarlayan sistemin müritleri, Fenerbahçe taraftarlarının bir kesimini organize ederken, Ersun Yanal'ı sihirbaz mı zannediyorlar?
Bu adam Fenerbahçe'den başka nerede başarılı olabildi?
***
Gerçek Fenerbahçe taraftarları!
Eğer bir devrim yapmak istiyorsanız.
Haksızlıkla savaşın!
Gerçek Fenerbahçe taraftarının gönlünde, Ersun Yanal gibi birinden medet ummak kadar çaresiz bir duruş olamaz.
Kimdir Ersun Yanal?
Bir kez takımı şampiyon yaptı diye, onu vazgeçilmez mi yaptınız?
Biraz da karakter tahlili yapın!
Fenerbahçe'yi şikeci zihniyetin kucağına atan bir teknik adamı hala bu takımda görebilmek umudu, gerçek Fenerbahçe taraftarının gönlünde nasıl oluşabilir?
***
Bakmayın 5 puanlık farka, Fenerbahçe'nin hâlâ şampiyonluk şansı var.
Defteri ikincilikle kapatmaya meyilli olan futbolculara ve taraftarlara inat, mücadeleyi sürdürmek daha anlamlı değil mi?
Titanic orkestrası bile gemi batana kadar çalmayı sürdürmüştü!
Hatırlatırım!
***
Bu takımı yoldan çıkaran adamın adı Pereira!
Küçük oyunların büyük artisti!
Hala takıma bir sistem bile oturtamayan adamdan vazgeçmek zor değildi.
Ve Nani ile Van Persie!
Kesinlikle yürekten mücadele etmiyorlar.
Van Persie ve Nani'nin isimleri yanyana okunduğunda ancak zengin bir kafiyedir.
Ama bunların ikisi de asla liderlik hafiyesi değildir.
Gidecek bir şampiyonluğun ikisinin de umurunda olmadığına yemin etsem başım ağrımaz.
Onlardaki bu gamsızlığı ayağa kaldırması gereken; giydikleri forma kadar, formalarının arkasında yazan isimleri olmalıydı.
***
Van Persie'nin sezon başından beri Pereira ile arasında buzdağları oluştuğunu biliyoruz.
5 puanlık farkın oluşumundan sonra Mersin maçında sevdalı fotoğraf vermelerinin bir açıklaması varsa onlara soralım.
"Bugüne kadar neredeydiniz?" Onlar birbirlerine nefretten hala taburcu olmadılar.
Bugüne kadar birbirini sevmeyenler, bu saatten sonra sevemez!
Ama hiç olmazsa temsil ettikleri formayı sevmek zorundaydılar!
***
Son sözüm futbolculara.
Sahanın ortasında vermediğiniz şeyi alamazsınız. Ama için önce ruhunuzu vereceksiniz.
Bütün organlarını Fenerbahçe'ye bağışlamayanları sezon sonunda hiçbir güç bağışlamayacaktır.