Pereira, Brutus değilse kim?
Neredeyse ligin ilk yarısı bitecek ama Fenerbahçe bildiğimiz gibi.
Hatalar ve inatlar devam ediyor.
Bu hafta da defnettik.
İyi futbol hayalini.
O yüzden taraftar bile isyanın kıyısında gezindi dün gece.
***
Özellikle ilk yarı futbol faciasıydı.
Hücumda taktiksel bir şifre yoktu ama içe dönük bir imha planı vardı.
Van Persie'yi kanatta oynatmak, elden ayaktan düşürmekle eşdeğerdi.
Pereira bunu yaptı.
Van Persie de fiziksel olarak müsaitti zaten.
Pozisyonları kaçamak bakışlarla seyretmekle yetindi.
Ve çift santrforlu sistem, ilk yarıda imitasyon bir pozisyonun dışında bir şey üretmedi.
Orta alanda yaratıcı bir adamın eksikliği gece boyunca hissedildi.
Üstelik aciz bir rakip karşısında.
***
İkinci yarıda rakip kale önü manzaralarında aksiyon vardı ama Fenerbahçe adına gerçek anlamda yaratıcılık ve pozisyon zenginliği yine yoktu.
Kaçırdıkları "şaka gibi" olan Fernandao'nun attığı gol, Konya'nın dün gece asla yapmayı düşünmediği eylemin adıydı.
Onlar korkularına yenildiler.
Gecenin içinde tırnak içine alınacak tek kişi varsa.
O da Gökhan Gönül'dü.
***
Eldeki kaliteli futbolcularla keyif vermeyen futbol arasındaki uzaklık nasıl ölçülecek?
Sezon başından beri beklenen Fenerbahçe'nin gecikmesi ne olacak?
Eldeki pahalı starları kötürüm etmenin sonuna gelinmeyecek mi?
Bu soruların içindeki en anlamlı cevap; tek gol mü yani?
O tek gol gerçeklerin örtbas edilmesinin sebebi olmasın.
***
Maçın bitiminde adamın biri Periera'ya yaklaştı ve sordu. "Brutus sen misin?"
Pereira cevap vermedi ama adamın onu tanıdığına hiç şüphem yoktu.
11 haftadır hâlâ tanıyamayan varsa.
Ya günahlarının yarısını alsın.
Ya elindeki hançeri!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.