Er niyetine!
Başkanların Hacivat.
Hakemlerin Karagöz olduğu bir düzende. "Yar bana bir eğlence"dir futbol.
Çocuklarımız da eğlencelik!
***
O yüzden hakemler boş tarlalara korkuluk ekmek gibi bir şey haline getirildi Ya da korkularına gelin.
Yöneticilik de Roma imparatoru gibi.
Baş parmağını indirmesine gözü gibi bakılan.
***
Ne utançtır ki, bazı hakemler de kendilerini oyunun parçası haline getirmeyi sevdiler.
Bakınız; Melo İtalya Seri A'da 7 maçta 5 sarı bir kırmızı kartla karşılandı.
Geçen sezon ülkemizde 20 maçta 11 sarı kart.
İtalya'da hakemlik evrim geçirmedi.
Sadece sportif bir ahlaksıza kuralları uyguladı.
***
Bizim ülkemizde futbol her şeyini yitirmiştir.
Dürüstlüğün ve haysiyetin filmleri boş sinema salonlarında oynar da...
Ana avrat söven şimdiki zaman filmleri hasılata doymaz.
O yüzdendir ki.
Bitirimliğin ağzı kulaklarındadır!
***
Bu ülkede yöneticiler silahı çocukların eline tutuşturacak film kahramanları gibiyken.
Hakemlik kişiye özel tavırların bekçisiyken.
Çocuklarımız tehlikededir.
Çünkü taraftarlık duygusuyla yanıp tutuşan çocuklar, işaretlere en uygun "kullanım araçlarıdır!"
Ama kimse bu işin sonunun nereye varacağı düşünmez.
Kendinden olanı kollarken!
***
Ahlakın olmadığı yerde adaletten.
Adaletin olmadığı yerde insanlıktan ve sportmenlikten bahsedilmez.
Neden bahsedilir? "Adamsızlıktan!"
Aynı ahır adına tepinen atlardan bahsetmeyeceğimize göre.
***
Bilinmelidir ki, hiçbir yönetici bu ülkede adalet istemez.
Ganimet ister.
Hakemleri tehdit ederken, "Sakın ha!" derler. "Benden alıp başkasına götüremezsin!" "Ama" diye (parantez açarlar!) "Başkalarından çaldıklarını bana getirebilirsin!"
***
Taraftarlık böyle yöneticiliğin neresinde derseniz?
Tam kalbinde!
***
Bizler mi?
Bizler de pozisyon cesetlerinin üzerindeki sahte karanfilleriz!
Dibe vurmuş sistemin içinde!
***
Herkesin bilmesi gereken bir şey var ki.
Futbolun hayatını kurtaran.
Sadece ve sadece bir futbol topudur.
Dikkat ederseniz.
Sırtından vurulmayacak tek gerçektir o top!
***
Neyse, bu ülkede böyle bir düzen varken.
Yöneticilere ve hakemlere iyi bakalım!
Çocuklar mühim değil.
Bu yazıyı "er niyetine" yazdım.
Yöneticilerin ve hakemlerin "şer niyetine!" inat!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.